Günümüze ulaşmayan 5 ilginç Osmanlı esnafı

Bezzaz

Osmanlı’da bez ve kumaş gibi malzemeleri satan esnaf koluna Bezzaz adı verilirdi. Bezzazları günümüzün manifaturacılarına benzetebiliriz. Bu mesleği yapanlar sattıkları kumaş türüne göre üstüfeci, dibacı ve atlasçı gibi isimler alırdı. Bezzazların bir arada olduğu büyük çarşıya ise Bezzazistan adı verilirdi. Bezzazistanı bugünkü bedesten olarak düşünebilirsiniz. 

Saka

Çeşme ve ırmak gibi kaynaklardan su depolayarak evlere taşıyan kişilere Osmanlı zamanında Saka adı verilirdi. Bu mesleği yapanlar, hayvan sırtlarında veya kendi üzerlerinde taşıdıkları deri su torbalarından isteyen kişilere pirinç taslarla su verirdi. Günümüz şartlarını düşündüğümüzde oldukça zorlu görünen Sakalık, zamanında çok popüler ve değer gören bir meslekmiş.

Hallaç

Yorgancıların yaptığı işle benzeşen Hallaçlık, Osmanlı zamanında yünü ve pamuğu, yay veya tokmak gibi bir araçla kabartan kişilerin mesleğiydi. Muhakkak görmüşsünüzdür, günümüzde bu işi büyüklerimiz, evlerinde ve bahçelerinde kendi imkanlarıyla yapıyor. Osmanlı sonrasında da varlığını uzun süre devam ettiren bu mesleğe günümüzde artık denk gelmiyoruz.

Dülger

Gördüğümüzde hayranlıkla baktığımız, tarihi dönemlerden günümüze ulaşmayı başaran ahşap binaların mimarlarına Osmanlı zamanında Dülger adı verilirdi. Ahşap ev yapımı uzmanı olan Dülgerlerin -bu ev türünün de azalmasıyla- günümüzde mesleki bir karşılığı bulunmuyor. Dülgerlerin elinden çıkan evlere her zaman gıpta ile bakıldığı söylenir.

Müvezzi

“Yazıyoor, yazıyoor! Son dakika haberleri yazıyoor!” Osmanlı zamanında bu sözleri söyleyen birine denk geldiğinizde bir Müvezzi ile karşılaşmış oluyordunuz. Sokakta gazete satan kişilerin oluşturduğu bu mesleğe “dağıtıcılar” adı da verilebilir. Müvezzi mesleğini yapanlar, eskiden “Postacıı!” diye seslenerek eşe dosta mektup veren posta dağıtıcılarını andırırdı.