Dış ticaret işlemlerinin temel yasasına dair başlıca öğreti şudur: Mal çıkar para gelir, para çıkar mal gelir. Malumunuz olacağı üzere bunlardan birincisi ihracat işlemine gönderme yaparken ikincisi ise ithalatı ele almaktadır. Dolayısıyla gerek ihracat gerekse ithalat işleminde mal karşılığında para hareketi mevcuttur ve mal ne kadar önemli ise karşılığı para da o kadar önemlidir. Bu durumda, uygun kalitede ya da maliyette mal ithalatı yapmak ya da uygun kalite ve maliyette ihraç ürünü üreterek veya elde ederek ihracat yapmak kadar, ticaretin diğer tarafında bu malların karşılığı olarak ödenecek ya da tahsil edilecek parasal işlemin doğru gerçekleştirilmesi de kaliteli süreç yönetimi ve finans maliyetlerinin düşürülmesi açısından elzemdir.
Diğer yandan dış ticarete konu eşyanın sipariş/satın alma işleminden sonra teslimi hemen olmamaktadır; teslim şekline göre üretim/tedarik, taşıma vb. işlemler gibi süreçler süresince belirli bir zamanın geçmesi sonrası eşya satıcısından alıcısına devredilerek fiili teslim gerçekleşmektedir. Bu süreç dikkate alınarak ticarete konu eşyanın karşılığı olan paranın da planlanarak finansal yönetimin doğru yapılması, ticaretin diğer ayağı adına önemlidir.
Mal bedeli döviz cinsi üzerinden belirli (sabit) olduğuna göre finansal açıdan değişken veri olarak karşımıza döviz kurları çıkmaktadır. Döviz kurlarında negatif (düşüş yönünde) hareketlerin ender görülmesi, buna karşılık döviz kurlarındaki hareketin sıklıkla artış yönünde olmasından yola çıkarak döviz kurlarındaki hareketlerin özellikle ve doğrudan ithalatçı firmaları olumsuz yönde etkilediğini söyleyebiliriz. Söz konusu olumsuz ve belirsiz durum bizi kur riski kavramına götürmektedir.
Döviz kurlarında son dönemde yaşanan dalgalanmalar ile ortaya çıkan belirsizlik ortamında, hâlihazırda yürütülen kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı işlemleri ve ihracat bedellerinin belli bir oranda Türk Lirası’na çevrilmesi zorunluluğu gibi uygulamalarla döviz kurlarının belirli bir seviyede tutularak “kur riski” en aza indirilmeye çalışılmaktadır. Bu bağlamda döviz kurunda kısa dönemde gerçekleşen yukarı ve aşağı hareketlilik karşısında “kur riski” olarak adlandırılan döviz kurlarında beklenmedik değişmenin firmanın gelir ve giderlerinde ya da nakit akımında yol açtığı değişiklikleri ele almakta fayda var.
Kur riski kavramı incelendiğinde işlem riski, muhasebe riski ve ekonomik risk olarak üç grupta ele alındığı görülmektedir. İşlem riski, kurlarda meydana gelen hareketlilik kaynaklı olarak döviz cinsi üzerinden gerçekleştirilen işlem sonucunda ileride meydana gelecek nakit giriş/çıkışlarında oluşan belirsizlikleri; muhasebe riski, kurlardaki hareketlilik kaynaklı çok uluslu şirketlerin konsolide edilmiş mali tablolarında meydana gelebilecek olası değişiklikleri; ekonomik risk ise kurlardaki hareketlilik sonucu şirketin ileride karşılaşması muhtemel potansiyel satış ve rekabet şartlarındaki etkilenmeleri ifade etmektedir.
Kur riskine karşı kullanılan araçlar ele alındığında en çok kullanılan yöntemleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
Karşılaştırma yönteminde, şirketin aynı para cinsinden borçları ile alacakları miktar ve vade açısından dengelenmeye çalışılır. Dengeleme işlemi, özellikle şirketlerden döviz cinsinden düzenli nakit girişi veya çıkışı olacağı zamanlarda kullanılabilir.
Ulusal ya da karma para cinsinden faturalama yönteminde, şirketler gerçekleştirmiş oldukları işlemler sonucunda faturalamayı ulusal para cinsi üzerinden yapmaktadırlar. Bu sayede şirketler döviz kullanmamakta ve kur riskine maruz kalmamaktadırlar.
Döviz sepetleri yönteminde, tek bir para birimi yerine birkaç para biriminin ağırlıklandırılması ile para portföyü oluşturulmakta, şirket varlıkları ve kaynakları bu döviz sepeti cinsinden belirlenmektedir. Böylece tek bir döviz cinsinde oluşan hareketler yerine, riskin diğer döviz cinsleri üzerine de dağıtılarak etkinin hafifletilmesi amaçlanmaktadır.
Şirket dışı korunma teknikleri, forward, futures, opsiyon ve swap gibi dövize dayalı türev ürünlerin kullanımını kapsamaktadır. Forward sözleşmeleri, gelecekte belirlenen bir tarihte, belirli bir miktar ve cinsten dövizin bugünden belirlenmiş bir kurdan satın alınması veya satılması için yapılan sözleşmelerdir. Futures sözleşmeleri (dövize dayalı vadeli işlem sözleşmeleri), belirli miktardaki yabancı paranın bugün belirlenen kurdan, gelecekteki bir vadede satın alınması veya satılması taahhüdünü içeren sözleşmelerdir. Döviz opsiyonları, alıcı ve satıcı arasında yapılan anlaşma gereği opsiyon alıcısına belirli bir miktardaki dövizi, belirli bir süre içerisinde veya belirli bir vadede önceden belirlenen fiyat üzerinden satın alma veya satma hakkı veren sözleşmelerdir. Swap sözleşmesi ise alıcı ve satıcı arasında yapılan anlaşma çerçevesinde farklı dövizlerin ileride tekrar değişilmek üzere bugünden takas edilmesidir.
İhracat ve ithalat işlemlerinde firmalar en çok forward işlemleri ve uygulamalarına yönelmektedir; bu nedenle en çok kullanılanı “forward işlemler” olarak kabul edilebilir. Bu yolla gerek ithalatçı gerekse ihracatçı firmalar, vadeli ödeme veya tahsilat durumunda kur değerinin daha önceden belirlenmesi sayesinde kur dalgalanmalarının olumsuz etkilerinden korunurlar.
Dr. Levent Özkardeş
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2000 yılında mezun oldu. 2014 yılında ABD’de Boston Üniversitesi Çokuluslu Ticaret Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayarak yüksek lisans derecesini aldı. Doktora derecesini 2020 yılında Yaşar Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı’nda, “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünün (YYS) Firmaların Rekabet Yapısına Etkisi”ni konu alan tez çalışması ile tamamladı.
Meslek hayatına 2001 yılında gümrük müfettiş yardımcısı olarak başladı; 2005 yılında gümrük müfettişliğine, 2012 yılında da gümrük başmüfettişliğine atandı. Mesleğinde 18 yılı geride bıraktığı 2019’da başmüfettişlik görevinden ayrılarak önde gelen bir gümrük müşavirliği firmasında genel koordinatör olarak çalıştı. Özkardeş, 2021 yılı itibari ile kurucusu olduğu gümrük, dış ticaret denetim ve danışmanlık firması bünyesinde gümrük ve dış ticaret alanlarında eğitim, danışmanlık ve denetim hizmetleri vermekte, aynı zamanda yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği yapmaktadır. Ayrıca Yaşar Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak gümrük ve dış ticaret dersleri vermektedir.
İyi derecede İngilizce ve Almanca bilen, birçok dergide makaleleri yayımlanan, dış ticaret ile ilgili panellere konuşmacı olarak katılan Levent Özkardeş, dış ticaret ve gümrük alanlarında uzmanlaşmıştır.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.