Büyük bir yıkım ile sonuçlanan 2. Dünya Savaşı’nın hemen ardından başlayan küresel çapta ticaretin artırılması çabaları kapsamında, son yıllara kadar dış ticaretin konusunu gümrük vergilerinin düşürülmesi ve küresel ticaretin önündeki engellerin kaldırılması oluşturmuştu. Bunun için GATT turları çerçevesinde uzun süren müzakereler yapılmış, elli yılı aşkın süre boyunca çalışmalar yapılmıştı.
Ancak dünya ticaretinin bugün geldiği aşamada, gözle görülür bir korumacılık rüzgârı esmeye başladı. Dış ticarette korumacılık, tüm ülkeler arasında giderek artan oranda gündeme gelmekte, büyük çoğunlukla “tarife dışı önlemler” temelinde ele alınarak uygulamalar yönünden çeşitlilik göstermekte. Bu açıdan hem sektörel bazda hem de ürün bazında plastik damacanadan tutkal ve yapıştırıcıya, diş fırçasından bisiklet aksamına kadar geniş bir yelpazeye de konu olmakta. Korumacılık uygulamalarının özellikle “tarife dışı önlemler” üzerinde yoğunlaşmasının önemli nedenlerinden biri de, gümrük vergisi oranlarının belirttiğimiz müzakereler sonunda ve yapılan serbest ticaret anlaşmaları kapsamında tek taraflı olarak artırılmamak üzere indirilmiş olmasıdır. Bu nedenlerle vergi hadleri ile yapılamayan korumacılık, tarife dışı önlemler ile gerçekleştirilmeye çalışılmakta.
Benzer veya doğrudan rakip mallar üreten yerli üreticilerin ithalattan zarar görmesinin önüne geçmek amacıyla getirilen söz konusu “korumacılık” uygulamaları genel olarak “tarife dışı önlemler” olarak adlandırılmakla birlikte, Ekonomi Bakanlığı tarafından yerinde bir tanımlama ile “Ticaret Politikası Savunma Araçları” olarak da adlandırılmakta. Bu araçlar; dampinge ve sübvansiyona karşı önlemler, korunma önlemleri, gözetim önlemlerinin bütününe verilen genel isim olarak karşımıza çıkmakta, çoğu ülkede de giderek artan bir uygulama alanına konu olmaktadır. Dolayısıyla söz konusu ülkeler ile ticaret yapan pek çok ülke de söz konusu korumacılık politikalarından doğrudan etkilenmektedir. Örneğin; Türkiye’den ABD’ye yapılacak çelik satışlarında ABD yönetimi tarafından anti-damping uygulaması getirilerek ismen belirlenen Türkiye’deki ihracatçılar için damping oranları 2,8 ve 8,01 marjında, Türkiye’den diğer tüm üretici ve ithalatçılar için başlangıç damping oranları ise 5,41 olarak ayarlanmıştır.
Korumacılığın temel amacını; ithalatı yerli üreticiye zararlı olduğu belirlenen ürünlerin ülkeye girişini ya doğrudan azaltmak ya da ithalat maliyetlerini yükseltmek yoluyla yurt dışından ürün getirmenin cazibesinin önüne geçmek, bu sayede de yerli firmaların, özellikle de KOBİ’lerin, yurt dışı firmalar ile rekabet gücünü artırmak oluşturmaktadır. Dış ticarette rekabet ise ürünlerin ve hizmetlerin alıcıların istediği şekilde, istediği yerde ve istediği zamanda sunulma yeteneğini içeren, üretimde kullanılan kaynakların fırsat maliyetini karşılama becerisine bağlıdır. Bu durumda, söz konusu uygulamalar, her ne kadar başlangıçta fiyatların yükselmesine yol açarak nihai tüketici üzerinde olumsuz bir etki yaratsa da, özellikle KOBİ’ler açısından fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla uygulanan önemli desteklerdir.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2000 yılında mezun oldu. 2014 yılında ABD’de Boston Üniversitesi Çokuluslu Ticaret Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayarak yüksek lisans derecesini aldı. Doktora derecesini 2020 yılında Yaşar Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı’nda, “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünün (YYS) Firmaların Rekabet Yapısına Etkisi”ni konu alan tez çalışması ile tamamladı.
Meslek hayatına 2001 yılında gümrük müfettiş yardımcısı olarak başladı; 2005 yılında gümrük müfettişliğine, 2012 yılında da gümrük başmüfettişliğine atandı. Mesleğinde 18 yılı geride bıraktığı 2019’da başmüfettişlik görevinden ayrılarak önde gelen bir gümrük müşavirliği firmasında genel koordinatör olarak çalıştı. Özkardeş, 2021 yılı itibari ile kurucusu olduğu gümrük, dış ticaret denetim ve danışmanlık firması bünyesinde gümrük ve dış ticaret alanlarında eğitim, danışmanlık ve denetim hizmetleri vermekte, aynı zamanda yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği yapmaktadır. Ayrıca Yaşar Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak gümrük ve dış ticaret dersleri vermektedir.
İyi derecede İngilizce ve Almanca bilen, birçok dergide makaleleri yayımlanan, dış ticaret ile ilgili panellere konuşmacı olarak katılan Levent Özkardeş, dış ticaret ve gümrük alanlarında uzmanlaşmıştır.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.