Gümrük idaresinin yaptığı işlemleri, devlet adına dış ticaret işlemlerinin yapıldığı yer olarak tanımlamak mümkün. Bu işlemler, en başta eşyanın gümrüklenmeden yurda girişini ya da yurt dışına çıkışını engellemek olmak üzere, yurda giren ya da yurttan çıkan eşyanın kayıtlarının tutulmasını, vergi tahsilatı ve vergi kontrollerini kapsadığı gibi gümrük kapılarının ülkeye girişte ve ülkeden çıkışta tek giriş/çıkış noktaları oldukları düşünüldüğünde eşyaya ilişkin sağlık kontrolleri, standardizasyon kontrolleri, güvenlik ve kamu düzenine yönelik kontroller benzeri pek çok yönden kontrol ve denetime tabi tutulmasını da kapsar. Kontroller, her konunun kendi özelinde görevli bulunan, bir başka deyişle ilgili mevzuatı gereği yurda girecek ya da yurttan çıkacak eşya ile ilgili görev tanımlanan kurum ve kuruluşlar tarafından gerçekleştirilir.
Gümrük idaresinin görevi, gümrük işlemleri sırasında eşyanın kontrollerinin yapılabilmesi için ilgili kuruluşa yönlendirmek ve söz konusu görevli kuruluştan alınan belge/izin/onay gibi onaylayıcı belgelere istinaden gümrük işlemlerini tamamlamaktır. Dolayısıyla gümrük idaresi söz konusu kontrolleri kendisi yapmamakta, sadece bir nevi sekretarya görevi görerek yönlendirme yapmakta ve kontrollerin yapılmış olmasını aramaktadır. İşlemlere bakıldığında söz konusu kontrollerin pek çok kurum ya da kuruluş tarafından yapılmakta olduğu görülmektedir. Bu durumda anılan kontrollerin organizasyonu, evrak işlemleri ve belgelemelerin takibi ile birlikte söz konusu kontrollerin temini için harcanan zaman ve emek, yönetilmesi güç ve önemli derecede maliyetli bir ortamı karşımıza çıkarmakta, aynı zamanda eşyaya ilişkin gümrük işlemlerinin tamamlanmasında gecikmelere neden olabilmektedir.
Ortaya çıkan bu durumu önlemek ya da en azından etkilerini azaltmak adına gidilen ilk yol “TPS” olarak da adlandırılan Tek Pencere Sistemi uygulamasıdır. Tek Pencere Sistemi; ithalat, ihracat ve transit işlemlerine konu ilgili mevzuat hükümlerinin, ticaret ve taşımacılık yapan tarafların standart hâle getirilmiş bilgi ve belgeleri tek bir veri giriş noktasından girilerek yerine getirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Buna göre Tek Pencere Sistemi; gümrük işlemleri sırasında istenen tüm belgelerin tek noktadan temin edilmesini ve gümrük işlemlerinin tek noktaya yapılacak başvuru ile yürütülerek tamamlanmasını sağlayan sistemdir. Sistemde başvuru, “e-başvuru” olarak yapılmakta, ilgili kurumların düzenleyecekleri izin, onay ve belgelere ilişkin başvurular doğrudan Ticaret Bakanlığı’na (web portalı üzerinden) yapılmakta, yapılan başvurular ilgili bakanlıklara Ticaret Bakanlığı’nca iletilmektedir. İlgili bakanlıklar tarafından kontroller kendilerine internet üzerinden gelen bilgi ve belgeleri değerlendirilerek yapılmakta ve bunun sonucunda verilen izin, onay ve belgeler, elektronik ortamda bir ID numarasından oluşan “e-belge” olarak Ticaret Bakanlığı’na aktarılmaktadır. Gümrük işlemlerinde bu ID numarası gümrük beyannamesinin 44 numaralı alanına yazmakta ve kontrol ve beyan işlemi tamamlanmış olmaktadır. Söz konusu işlemlerin tarafı kurum ve kuruluş sayısı çok olduğundan kontrollerin işlem süreleri için net bilgi vermek zor olmakla birlikte sürecin önemli ölçüde kısa bir zaman aldığını söylemek mümkün.
Gümrük işlemleri sırasında aranan bir başka kontrol alanı ise standardizasyon kontrolleridir. Standardizasyon kontrolleri öncelikli olarak Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) adı verilen sistem ile yapılmaktadır. TAREKS, güvenlik, kalite ve standartlara uygunluk açısından yürütülen ithalat ve ihracat denetimlerinin, uygunluk ve izin işlemlerinin elektronik ortamda ve risk esaslı olarak yapılması amacıyla kurulan internet tabanlı uygulamaya verilen addır. Denetimler, gümrük beyannamesinin tescili öncesinde yapılmaktadır. Bu yolla, ithalata konu olan her ürün partisinin denetlenmesi anlayışı değiştirilerek ithalata konu ürünlerden, belirlenen kriterler çerçevesinde riskli olduğu tespit edilenler TAREKS üzerinden tespit edilmekte ve fiili denetimler bu ürünler üzerine yoğunlaştırılmaktadır. Sistem tarafından yapılan risk analizi sonucunda fiili denetime yönlendirilmeyen ürünlerin ithal edilebileceğine dair TAREKS referans numarası doğrudan oluşturularak gümrük işlemlerine devam edilmekte, risk analizi sonucunda fiili denetime yönlendirilen riskli ürünlerin ithalat denetimleri ise ilgili standarda veya standartlara uygun olarak TSE tarafından yapılmaktadır. TSE tarafından fiilen yapılan denetimlerin süresi eşyanın çeşidine ve evrakların uygunluğuna göre 3 haftaya kadar çıkabilmektedir.
Gümrük işlemleri sırasında uygulanan pek çok denetimden sıklıkla rastlanan bir diğeri Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen ithalat denetimleridir. Zirai karantina da adı verilen bu denetimler kapsamında, ithal edilmek istenen ürünün insan sağlığı ve güvenliği, hayvan ve bitki varlığı ve sağlığı yönünden güvenli olup olmadığı denetlenmektedir. Söz konusu denetimler, numune alınması, tahlil vb. süreçler içermekte, denetimlerin süresi ürünün çeşidine ve evrakların uygunluğuna göre 2-3 haftaya kadar çıkabilmektedir.
Belirttiğim üzere, eşyanın cinsine göre tanımlı pek çok kurum ve kuruluş tarafından gerçekleştirilen ve gümrük işlemleri sırasında tamamlanmış olması gereken kontroller ve belgeleme süreçleri bulunmakta. İşlemin niteliğine göre, bir nevi sekretarya görevi gören gümrük idaresinin kontrolü dışında gerçekleşen bu süreçler zaman ve emek kaybına yol açabildiği gibi kontrol süresince eşyanın ithalatının yapılamaması nedeniyle ardiye maliyetleri gibi maliyetlere de neden olmaktadır.
Dr. Levent Özkardeş
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2000 yılında mezun oldu. 2014 yılında ABD’de Boston Üniversitesi Çokuluslu Ticaret Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayarak yüksek lisans derecesini aldı. Doktora derecesini 2020 yılında Yaşar Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı’nda, “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsünün (YYS) Firmaların Rekabet Yapısına Etkisi”ni konu alan tez çalışması ile tamamladı.
Meslek hayatına 2001 yılında gümrük müfettiş yardımcısı olarak başladı; 2005 yılında gümrük müfettişliğine, 2012 yılında da gümrük başmüfettişliğine atandı. Mesleğinde 18 yılı geride bıraktığı 2019’da başmüfettişlik görevinden ayrılarak önde gelen bir gümrük müşavirliği firmasında genel koordinatör olarak çalıştı. Özkardeş, 2021 yılı itibari ile kurucusu olduğu gümrük, dış ticaret denetim ve danışmanlık firması bünyesinde gümrük ve dış ticaret alanlarında eğitim, danışmanlık ve denetim hizmetleri vermekte, aynı zamanda yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği yapmaktadır. Ayrıca Yaşar Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak gümrük ve dış ticaret dersleri vermektedir.
İyi derecede İngilizce ve Almanca bilen, birçok dergide makaleleri yayımlanan, dış ticaret ile ilgili panellere konuşmacı olarak katılan Levent Özkardeş, dış ticaret ve gümrük alanlarında uzmanlaşmıştır.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.