Bankaların Kredi Taleplerinde Şahsi Teminat Kavramı

Bankalarca kredi kullandırılırken teminat alınması, kredinin sorunsuz geri dönüşünün sağlanması bakımından son derece önem arz etmektedir. Banka tarafından uzun süreden beri çalışılan, tanınan ve ödemelerinde sorun yaşanmayan, güven duyulan firmalara şahıs kefaleti ile kredi verilebilir. İlk kez kredi ilişkisine girilecek firmaya ise çek/ipotek vb. diğer teminatlar karşılığı kredi verilebilir. Bu durumda ortaya iki şekilde teminat unsuru çıkacaktır. Bu teminatlar; şahsi ve maddi teminatlar olarak ikiye ayrılmaktadır.

Maddi Teminat:

Bankalar kullandırdıkları kredilerin teminatına, şahıs kefaleti haricinde maddi teminat da alabilmektedir. Alınan maddi teminatlar (ipotek, menkul rehni, ticari işletme rehni vb.) kullandırılacak kredinin riskini minimize etmek üzere, kredi tutarının üzerinde belli bir marj fazlası ile (%10, %25, %30, %50 vb. gibi oranlarda) alınabilir.
 
Şahsi Teminat
 
Kredi kullandırımları için alınan şahsi güvence; “kefalet” olarak adlandırılmaktadır. Borçlunun borcunu ödememesi durumunda, kendisinin kişisel olarak sorumlu olacağını taahhüt eden, borcun ödenmemesi hâlinde, borçlu ile birlikte borcu üstlenen kişiye kefil denmektedir. Kefalet akdi ise hukuki bir işlem olup, isteğe bağlı bir akittir. Borçlunun alacaklısı ile kefilin karşılıklı ve birbirine uygun iradeleriyle meydana gelir.
 
Kefaletin türleri; adi kefalet, müteselsil kefalet, birlikte kefalet, kefile kefalet, rücua kefalet şeklinde ayrılmaktadır (Güney, 2014:88-89);
  • Adi Kefalet: Bu tür kefalette, alacaklının kefile başvurabilmesi için öncelikle borçlu aleyhine icra takibi yapılması ve bu takibin sonuçsuz kalması şartına bağlıdır. Yani adi kefalette asıl borçlu takip edilmeden kefile başvurulamaz.
  • Müteselsil Kefalet: Alacaklının, ister borçluya, isterse kefile bir sıra gözetmeksizin başvurabileceği kefalet türüne müteselsil kefalet adı verilir.
  • Birlikte Kefalet: Birden fazla kişinin bölünebilir bir borca kefil olmaları durumudur. Bu şekilde kefalette her kefil hisseleri oranında adi kefil, diğer kişilerin hisseleri için de kefile kefil sıfatı ile sorumlu olurlar.
  • Kefile Kefalet: Bu kefalet türünde adi ve müteselsil olarak kefile kefil olunabilir.
  • Rücua Kefalet: Borçludan borcunu alamayan kefile kefildir. Yani bir borca kefil olan kişinin, kefaletten doğan borcu, alacaklıya ödemesi hâlinde, borçluya rücu ettiğinde, borcu alamaması olasılığına karşı kefil alması durumudur.
Kaynak: Güney Alptekin, Banka İşlemleri, 8.Baskı İstanbul, Beta Yayıncılık, Eylül,2014

Doç. Dr. Kadir Tuna

Uzman Hakkında

Prof. Dr. Kadir Tuna
Finansal Yönetim

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorayı aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve Bankacılık Araştırma Merkezi Müdürü’dür.

Başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere çeşitli üniversitelerde bankacılık ve finans konularında lisans ve yüksek lisans düzeylerinde dersler vermektedir. 2003 yılında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu Tasarısı TBMM Bütçe Plan Komisyon üyesi, 2005 yılında DPT 9. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi, 2008 yılında T.C Ulaştırma Bakanlığı İntermodal Finansman Özel İhtisas Komisyonu üyesi ve 2012 yılında T.C Kalkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi olarak görev yaptı. Tuna, aynı zamanda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Çatı Dergisi Danışma Kurulu üyesi, Halkbank Beraber dergisi ve Takvim Gazetesi köşe yazarıdır. Televizyonlarda ekonomi alanında yorumculuk yapan Tuna’nın uzmanlık alanı ekonomi, bankacılık ve finanstır

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri