Covid-19 pandemisinin biteceği zamana ilişkin henüz net bir tarih yok. Ancak pandeminin belirli ölçüde de olsa kontrol altına alınmış olması politika değişikliğini beraberinde getiriyor. Pandemi döneminde merkez bankalarının uyguladığı gevşek para politikası bol ve ucuz likiditeye neden oldu. Ancak talepteki toparlanma enflasyonu, dolayısıyla faizlerin yükselmesini tetikliyor. İşletmelerin doğrudan ve dolaylı olarak artan maliyetlerine finansman maliyetleri de eklenmiş olacak. Özellikle birçok sektörde arzda yaşanan sıkıntılar, talep ile birlikte fiyatların yükselmeye devam edecek olması fiyatlama davranışlarını değiştirdi. Geçmiş deneyimlerden farklı olarak merkez bankalarının yapacağı faiz artışlarının fiyatları aşağı çekmekten çok yükselişi sınırlandırma etkisinin olacağı bekleniyor. Başka bir ifadeyle iki yıl öncesi fiyatlara dönmemizin mümkün olamayacağı görülüyor. Aksine merkez bankalarının adımlarının etkisinin sınırlı kalabileceği yönünde endişeler bulunuyor.
İşletmelerin hatası
Pandemi öncesinde de bugün de devam eden süreçte birçok işletmede sağlıklı maliyet yönetimi yok. Maliyet yönetimin olmadığı işletmelerin rekabet etmesi, kârlıklarını sürdürmesi mümkün görünmüyor. Özellikle geleneksel maliyet yöntemlerini kullan işletmelerin yükselen maliyetler karşısında başarısız olması iflasa kadar götürebilir. Pandemi döneminde dünyada orta gelir grubu ciddi hasar aldı. Satın alma kararlarında daha özenli olacağı muhakkak. Gelir kaybının yüksek olduğu kesimlerde, gelir kaybını kısa sürede telafi edemeyecek ailelerin tek seçeneği ikame ürünler ya da o ürünü satın almaktan vazgeçmek olacaktır.
Etkilenen sektörler
Hemen hemen tüm sektörler etkilendi. Özellikle otomotiv, otel-konaklama, restoran-kafe işletmeleri, tarım ve gıda sektörleri en fazla etkilenen sektörler arasında yer alıyor. Bu sektörlerde maliyet artışlarının bir süre daha devam etmesi bekleniyor.
İşletmelerin yapması gerekenler
Birçok aile işletmesinde sağlıklı maliyet hesabı yapılmıyor. Maliyet hesaplaması için edilen yöntemler ise hatalı olduğu için iflasa kadar götüren sonuçları oluyor. İşletmeler mutlaka maliyet yönetimlerini gözden geçirmeli ve bu konuda dışarıdan destek almalı. Genellikle oturmuş ama hatalı maliyet yönetimine sahip bazı işletmeler yöneticiler değişse dahi hatayı devam ettirmeyi tercih ediyor. Yeni bir maliyet sistemi kurmak yönetici için zahmetli olacağı için böyle bir külfete katlanmak istemiyor. Ancak geçtiğimiz süreci dikkate alırsak işletme açısından telafisi zor sonuçları olabilir.
Yönetim kuruluna düşen…
Yönetim kurulu icradan pandemi öncesi ve pandemi dönemini içine alan kapsamlı bir finans raporu istemelidir. İcranın başında olan genel müdür, yönetim kurulu üyelerine mevcut duruma ilişkin kapsamlı bir sunum yapmalıdır. Sunum esnasında mutlaka mali işler yöneticide olmalıdır. Sunumda yeni döneme ilişkin alınan tedbirler ve yol haritası da yer almalıdır.
Doç. Dr. Kadir Tuna
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorayı aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tamamladı.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve Bankacılık Araştırma Merkezi Müdürü’dür.
Başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere çeşitli üniversitelerde bankacılık ve finans konularında lisans ve yüksek lisans düzeylerinde dersler vermektedir. 2003 yılında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu Tasarısı TBMM Bütçe Plan Komisyon üyesi, 2005 yılında DPT 9. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi, 2008 yılında T.C Ulaştırma Bakanlığı İntermodal Finansman Özel İhtisas Komisyonu üyesi ve 2012 yılında T.C Kalkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı Finansal Hizmetler Özel İhtisas Komisyon üyesi olarak görev yaptı. Tuna, aynı zamanda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Çatı Dergisi Danışma Kurulu üyesi, Halkbank Beraber dergisi ve Takvim Gazetesi köşe yazarıdır. Televizyonlarda ekonomi alanında yorumculuk yapan Tuna’nın uzmanlık alanı ekonomi, bankacılık ve finanstır
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.