Ağustos ayının başında kurda başlayan sert yukarı yönlü hareket, devamındaki eylül-ekim aylarında yerini sert, hızlı ve hemen hemen sürekli düşüş trendine bıraktı. Fiyatlamalara baktığımızda ağustos ayında aşırı şekilde 10 gün içerisinde oluşan köpüğün 2-3 aylık süreç içerisinde geri verildiğini görüyoruz. Her ne kadar dış politika gelişmeleri üzerinden gitse de TL fiyatlaması, ekonomi yönetiminin yeni tasarruf programı ve Merkez Bankası’nın aldığı sert faiz hamlesi ve sıkı duruş TL pozitif ayrışma ve duruşta önemli pay sahibi konumunda. Eylül ayı başında açıklanan ağustos enflasyonu sonrası TCMB’nin verdiği sıkılaştırma sinyali ve aksiyon, arkasından gelen yeni ekonomik programdaki gerçekçi yaklaşımlar ve ekim ayında yaşanan ABD-İran eksenindeki dış politika gelişmeleri ağustos ayında görülen 7’li seviyelerden kasım başında 5.30’lu seviyelere kadar taşıdı kuru. Kasım ayı başındaki havayı tüm bu gelişmeler altında değerlendirdiğimizde, ABD ara seçimleri sonrası Trump ve Trump-FED ilişkisinin olası güvercin yansımalarını da eklediğimizde kur tarafında 5.0 seviyelerine doğru hareketin devam etmesi olası görünmekte. Özellikle Trump’ın faizler konusundaki hassasiyeti ve ABD dışı ticaret bölgelerinde görülen makro yavaşlama sinyali FED ’in faiz artırımı konusunda çok daha dikkatli olmasını gerektiriyor. AB ve Çin ağırlıklı görülen momentum yavaşlaması çevre ülkelere de sirayet etmiş durumda. Ayrıca petrol fiyatlarında yeniden 60’lı seviyelere doğru geldiğimizi de düşündüğümüzde hem ABD enflasyon-faiz dinamikleri hem de gelişmekte olan ve enerji ithal eden ülkeler bağlamında ek olumlu yansımaları olacağı da hesaplarda bulunmalı.
Konjonktürel global gelişmeler ışığında TL tarafında aşağı yönlü risklerin ağır bastığını görüyoruz ancak yukarı yönlü risk tarafında en temel problemlerden biri fiyat geçişkenliği, iç piyasa fiyatlamaları ve fiyatlama davranışları. Bu bağlamda üretici fiyatları oldukça önemli. İthal ağırlıklı ürünlerin tüketiciye nasıl, ne şekilde ve nasıl bir hızda yansıtıldığının iyi tahlil edilmesi gerekiyor. TL faizleri tarafında yaklaşık 1.5 senedir dikkat çekmeye çalıştığımız fiyatlama ve ters verim eğrisi orta vadede TL üzerindeki en kritik risklerden. Bir yandan enflasyon trendinde yavaşlama ve hatta geri çekilme görebilecekken önümüzdeki aylarda ki bu durum 10 yıllık faizlerde olumlu şekilde yansıyor, kısa vadeli faizlerde henüz hala %20’nin üzerindeyiz. Kısa vadeli faizler de uzun vadeli faizler seviyesine gerilediğinde artık tam anlamıyla kurda normalleşmeden bahsediyor olabileceğiz. Kasım ve aralık ayları kurdaki oynaklık ve yön açısından belki de eylül-ekim aylarından daha da önemli diyebiliriz.