Yenilikçiliğin ihtiyaç ve kurgu karışımı bir özelliği vardır. Benzinli otomobilin keşfi ihtiyaçtan olmadı. Toplumsal bir ihtiyaç yoktu. Bazı icatlar da kullanım alanı bulmadı. Tekerlek Aztek topluluğunda vardı ancak kullanılmadı. Araplar tarafından at arabası olmasına rağmen verimli olmaması nedeniyle kullanılmadı. Develer daha kullanışlıydı. Dolayısıyla ifade edebiliriz ki gereksinim doğanın insanlığa zorla kabul ettirdiği bir şey değil kültürel tercih tarafından yaratılan kavramsal bir kategoridir.
Diğer yandan yenilik ve teknolojik gelişmeler incelendiğinde; insana ait ürünlerin bolluğu hayallerle, özlemlerle, isteklerle dolu insan zihninin eseri olarak karşımıza çıkıyor. Gaston Bachelard’a göre fazla olanın ele geçirilmesi, gerekli olanın ele geçirilmesine kıyasla insanlar üzerinde daha güçlü bir ruhsal uyarıma sahiptir.
Bilim ve teknoloji aynı şey değildir. Teknoloji bilimin hâkimiyeti altında değildir. Karşılıklı etkileşim halinde oldukları birçok konu vardır ancak biri diğerini kapsamaz. İngiliz Endüstri Devrimi boyunca icat edilen makinelerin çoğu o günün bilimiyle çok az ilişkilidir. 18. Yüzyıl’da ekonomik büyümenin merkezinde yer alan tekstil endüstrisi, bilimsel kuramın uygulamaya geçirilmesinin sonucu değildi.
Bilim 19. Yüzyıl’ın ikinci yarısında endüstri üzerinde etkili olmaya başladı. Organik kimya alanındaki gelişmeler büyük ölçekli sentetik boya üretimine geçilmesini mümkün kıldı, elektrikle manyetiğin niteliği üzerine yapılan çalışmalar da aydınlanma, enerji ve ulaşım endüstrilerinin temellerini attı.
Bilim ve teknolojinin ikisi de bilişsel süreçler içermesine rağmen nihai sonuçları aynı değildir, ilerlemeci bilimsel etkinliğin nihai ürünü deneysel veya yeni bir kuramsal konumu bildiren yazılı bir açıklamadır. İlerlemeci teknolojik etkinliğin nihai ürünü ise kurmaca dünyaya dahil edilen bir eklemedir.
Yeniliklerin yapısında yer alan kurmacalık özelliğinden yola çıkılacak olursa teknolojik yeniliğin kökeninde icat etme oyunu vardır. Bu oyundan alınan hazlar ekonomik getirisinden büyük olmaktadır. Kendilerine meydan okuyan sorunların üstesinden gelmek ve ne pahasına olursa olsun oyunu kazanmak için doğaya ve rakiplerine karşı akıllarını kullanmak onlar için büyük bir zevktir.
Hayaller, teknolojik düşler ve popüler fanteziler teknik açıdan uygulanabilir olanının ötesine geçilmesi yönünde teknoloji uzmanlarının eğilimlerini ve isteklerini yansıtırlar. Teknolojik yeniliğin kaynağı bu eğilimlerdir. Teknolojik akıl yürütmeler, teknik beyinlerden ortaya çıkan oyunsu yatırımların ilk örnekleridir. 1400-1600 yılları arasında Almanya, Fransa ve İtalya’da gerçekleştirilmemiş hayal ürünü resimli makine kitapları basıldı. Bu hayali tasarımların işlevleri hakkında uzmanları kafa yordu ve somut icatlar gerçekleştirdi. Günümüzde değişim gösterse de özünde teknolojik yeniliklerin çoğunluğunun ardında yatan yönlendirici güç ekonomik gereksinim değildir. Teknolojik yeniliğin ticarileştirilmesi iktisadi bir gereksinimdir.
Dr. Selim Süleyman