Pandemi ile birlikte işletmelerin ticari maliyetleri arttı, sağlık güvenliği ile ilgili önlemler ticari faaliyetlerde yavaşlama ve maliyetlerin artmasına neden oldu. Bu olguya büyüme ve ithalat ihracat rakamlarının gözle görülür düşüşü eşlik etti. Pandemi tüm ekonomik sektörleri etkiledi. Dünya Bankası verilerine göre, pandeminin dünyanın tüm ülkelerinin gayri safi milli hasılalarını eksi %1 ila %3 civarında, ihracat rakamlarını ise eksi %1 ila %4 dolaylarında etkilemesi bekleniyor. Bu süreçte tüm ekonomik sektörlerde küçülme, gelirlerde gerileme ve ticaret maliyetlerinde artış yaşanıyor.
Covid-19 pandemisinin yarattığı ekonomik şartlarla birlikte, ekonomide ve ticarette genel durgunluğa rağmen e-ticaret, gıda ve medikal (ilaç, maske, eldiven vs.) sektörleri büyüme kaydeden başlıca sektörler oldu. Pandemi şartları hâliyle hizmet ve sanayi alanlarında insan yakınlığı olan sektörleri daha fazla etkiledi, çevrimiçi alışveriş ve ticarete olan ilgi ise arttı. Konuya makro düzeyde bakıldığında ekonomiyi kısıtlayıcı önlemlerin alternatif servis kanallarını canlandırması, krizin ekonomik etkilerini hafifletici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Bu süreçte perakende gıda ve sağlık sektörleriyle birlikte önemi ve hacmi en fazla artan çevrimiçi ticaret, hem hanehalkının ihtiyaçlarını karşılamakta hem de işletmelerin alternatif yolla gelir sağlamalarını mümkün kılmaktadır. Dünya Bankası araştırmasına göre bu süreçte b2b (işletmeden işletmeye) ve b2c (işletmeden tüketiciye) düzeylerinde e-Ticaretin önemi özellikle evsel (hanehalkı) ihtiyaçlar, sağlık/medikal ürünler ve gıda sektörlerinde arttı.Mevcut gelişme ve talep artışıyla birlikte hizmet ve malların e-Ticaretinde ürün güvenliği, yükselen fiyatlar, sipariş iptalleri, teslim gecikmeleri, siber güvenlik, geniş bant altyapı ihtiyacı gibi hususları da beraberinde getirdi.
Hem ülke içi hem de ülkeler arası hizmetlerde KOBİ’ler, diğer işletmeler ve son kullanıcıların e-Ticaret işlemlerine etkin katılımı için uygun altyapı ve teknolojik gelişmişlik çok önemli bir husustur. Bu teknolojik altyapı gerekliliği, aynı zamanda dijital dönüşümü beraberinde getiriyor ve bu noktada elektronik servis sağlayıcıları ve teknoloji firmalarının (bilişim teknolojileri ve telekomünikasyon) da önemi ortaya çıkıyor.
Dünya Bankası’nın araştırmasında e-Ticaretin artışıyla beraber etkin lojistik hizmetleri, kapasitesi güçlü network altyapısı, yeterli data servisleri, çevrimiçi ödeme gibi sistem gerekliliklerini de beraberinde getiriyor. Mevcut şartlar altında çevrimiçi ticaret platformlarının kullanımının artması ve buna yönelik altyapı imkânları ile birlikte, klasik ticaret yöntemleriyle iş yapan işletmelerin dijitalleşmeye doğru adım atacağı öngörülüyor. Diğer yandan imalatta meydana gelen durma veya yavaşlama, yeni sağlık önlemleriyle lojistik ve taşımacılıkta teslim gecikmeleri ve maliyet artışlarını da beraberinde getiriyor. E-ticaretin önemi artsa da, ekonomideki genel durgunluk çevrimiçi veya geleneksel tüm tedarik faaliyetlerine etki ediyor.
Her hâlükârda kendi devinimi ve teknolojisiyle büyüyen bir ticaret şekli olan e-Ticaretin, pandemi ortamında kullanıcı olarak hanehalkı, hizmet ve mal tedarikçisi olarak da iş dünyasının daha fazla dikkatini çekti. Bu durumun, gelecekte dijital dönüşümü hızlandırıcı etki yapabileceği öngörülüyor. Mal ve hizmetlerin çevrimiçi servislerle pazarlanması bir yana, bu süreçte dijital servisler sayesinde öğrencilere uzaktan eğitim gibi kolaylıkların da sağlandığını görüyoruz. Bu örnekle birlikte yakın gelecekte dijital hizmetlerin, birçok insan ihtiyacını karşılamak için var olacağını gösterdiğini söyleyebiliriz.
Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. 2006 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Bölümü’nde yüksek lisansa başlayan Süleyman, 2007 yılında mezun oldu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim dalında başladığı doktora eğitimini, “Merkez Bankası Para Politikalarının Kredi Kanalıyla İmalat Sanayi Sektöründe Faaliyet Gösteren KOBİ’lerin Bilançosuna Etkisi” konulu tez çalışması ile 2013 yılında tamamladı. Hâlihazırda çeşitli üniversitelerde iktisat, işletme ve yöneticilik konularında Yüksek Lisans dersleri veriyor.
2006 yılında İstanbul Ticaret Odası KOBİ Araştırma ve Geliştirme Şubesinde iş hayatına başlayan Süleyman, 2009 Aralık ayından 2013 Temmuz ayına kadar çalıştığı kurumda KOBİ Araştırma Servisi şefi olarak çalışmalarını sürdürdü. Bu süre zarfında 340 bin üyesi olan ve bu üyelerin % 99’unun KOBİ niteliğinde olan firmalarla ilgili eğitimlerde, projelerde bilgilendirme seminerleri ve araştırmalarda bulundu.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.