Amerika Birleşik Devletleri’nde tüketicilerin çevre duyarlılığının artması ve tercihlerinin sürdürülebilir üretim modelleri ile üretilmiş ürünlere yönelmesi, orta ve uzun vadede ülkemizin rakiplerine oranla pazar payını arttırabilmesi için büyük bir fırsat olarak gözükmektedir. ABD’li genç nesil tüketicinin gittikçe doğaya saygılı ve sürdürülebilir ürünlere yöneldiği ifade edilmektedir. Bu durum sadece hazır giyim ihracatçılarımız açısından değil, kumaş üreticilerimiz açısından da önemli sonuçlar doğurabilme potansiyeline sahiptir.
Ayrıca T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 7 Temmuz 2022 tarihinde yayımlanan Uzak Ülkeler Stratejisi adlı rapora göre; kumaş ihracatımızda son dönemde olumlu gelişmeler yaşanmakta, ülkemizin pazar payını genişlettiği gözlemlenmektedir. ABD’ye ihracatta çevreye duyarlı ve doğal malzeme ile üretilmiş ülkemiz menşeli kumaşın öne çıkarılması yararlı olacaktır.
New York; hazır giyim, tekstil ve kumaş konusunda ABD’de moda akımlarına yön veren merkezdir. Sektörde ABD markaları ile Çin ve diğer Asya üretiminin birim değer bazında düşük seviyede kaldığı ancak toplam hacim itibarıyla yüksek değerlere ulaşabildiği, Avrupa merkezli markaların ise daha çok hızlı moda trendleri kapsamında nispeten yüksek birim fiyatlı satış yapabildiği görülmektedir. Anılan sektörlerde ABD’ye ihracatımızın yaklaşık %59’unun bu bölgeye yapılmaktadır. Hazır giyim ihraç ürünlerimizin New York’a havayolu taşımacılığı ile yüksek tutarlarda sevk ediliyor olması, birim değer açısından iyi konumda olduklarının göstergesidir. Bunun temel sebebinin ise ülkemiz ihracatçılarının bahse konu Avrupa merkezli hızlı moda markalarına büyük miktarlarda tedarikçi konumunda bulunmaları olduğu söylenebilir.
Diğer taraftan sanayi, tarım, tekstil ve mobilya sektörleri ile tütün üretiminde bulunduğu bölgenin öncüsü konumunda olan Kuzey Carolina eyaletine yönelik önde gelen ihraç ürünlerimiz kumaş ve buzdolabıdır.
Latin Amerika’nın moda lideri olarak anılan Meksika’da yabancı markaların üretim tesisleri bulunduğu bilinmektedir. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün ülkenin 4. büyük sanayi dalı olduğu ve yıllık ortalama %5 oranında büyüdüğü söz konusu rapordan anlaşılmaktadır. Ülkede otomotiv, havacılık ve tıbbi cihaz endüstrilerindeki büyüme ile birlikte zamanla teknik tekstillerin, endüstriyel kumaşların, medikal tekstilin, denim ve özel giysilerin üretiminin arttığı gözlemlenmektedir.
Bu sektörde öne çıkan diğer başlıca üretim alanları rayon bazlı sentetik elyaflar, dokulu polyester boyalara sahip kumaşlar, polyester elyaftan kesintili boyalara sahip tafta kumaşlar, döşemelik kumaş, ipek ve ince yünlü kumaşlardır. Yerel üretimin yetmemesi nedeniyle tekstil yan sanayiinde polyester/pamuk iplik, polyester/viskoz iplik, sentetik elyaf, sentetik liflerden kumaşlar, tekstüre edilmiş polyester, yün ve saf ipek gibi kumaşların ithal edildiği, üretimde kullanılan girdilerin ise %60’ının yerli ve %40’ının ithal olduğu görülmektedir. İthalatta Çin, ABD ve Asya ülkeleri öne çıkmaktadır.
200 milyonu aşkın nüfusu ve 429 milyar dolar GSYH’si ile Afrika’nın en büyük ekonomileri arasında yer alan Nijerya’da Türk malı imajı ve algısının gün geçtikçe arttığı, Türk malı denilince kaliteli ürün algısı oluştuğu gözlemlenmektedir. Nüfusunun yarısı Müslümanlardan ve yarısı Hristiyanlardan oluşan ülkede, Kurban ve Ramazan Bayramı ile Noel tatili gibi dönemlerde yiyecek ve içecek tüketiminin yanında mobilya, tekstil, kumaş, ayakkabı, çanta, ev eşyaları ve hediyelik eşya, tüketici elektroniği, oyuncak, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerine yönelik talebin arttığı da belirtilmektedir.
Ek olarak tekstil ve hammaddeleri sektörü; Brezilya ve Meksika’ya ihracat gerçekleştirme oranının %50’nin üzerinde, Vietnam’a ihracat gerçekleştirme oranının %40’ın üzerinde olduğu sektörlerin başındadır. Düzenli olarak Meksika’ya ihracat gerçekleştiren firmaların oranının %80’in üzerinde olduğu ve düzenli olarak Vietnam’a ihracat gerçekleştiren firmaların oranının %25’in üzerinde olduğu sektörler arasında da tekstil ve hammaddeleri sektörü önde gelmektedir.
Dr. Selim Süleyman
26.12.2023
Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. 2006 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Bölümü’nde yüksek lisansa başlayan Süleyman, 2007 yılında mezun oldu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim dalında başladığı doktora eğitimini, “Merkez Bankası Para Politikalarının Kredi Kanalıyla İmalat Sanayi Sektöründe Faaliyet Gösteren KOBİ’lerin Bilançosuna Etkisi” konulu tez çalışması ile 2013 yılında tamamladı. Hâlihazırda çeşitli üniversitelerde iktisat, işletme ve yöneticilik konularında Yüksek Lisans dersleri veriyor.
2006 yılında İstanbul Ticaret Odası KOBİ Araştırma ve Geliştirme Şubesinde iş hayatına başlayan Süleyman, 2009 Aralık ayından 2013 Temmuz ayına kadar çalıştığı kurumda KOBİ Araştırma Servisi şefi olarak çalışmalarını sürdürdü. Bu süre zarfında 340 bin üyesi olan ve bu üyelerin % 99’unun KOBİ niteliğinde olan firmalarla ilgili eğitimlerde, projelerde bilgilendirme seminerleri ve araştırmalarda bulundu.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.