Faiz oranları, KOBİ'ler için borçlanma maliyetlerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Merkez bankaları kısa vadeli faiz oranlarını belirledikçe, ekonomideki genel kredi maliyetini etkileyerek ticari bankaların KOBİ'ler de dahil olmak üzere işletmelere verdiği kredi faiz oranlarını etkiler. Faiz oranlarındaki değişikliklerin KOBİ'ler için borçlanma maliyetlerini nasıl etkilediği aşağıda açıklanmıştır:
Faiz oranlarının düşürülmesi: Merkez bankaları genişletici para politikası uygulayıp kısa vadeli faiz oranlarını düşürdüklerinde KOBİ'lerin borçlanma maliyetleri düşme eğilimindedir. Daha düşük faiz oranları, KOBİ'lerin bankalardan veya diğer finansal kuruluşlardan borç almasını daha uygun hâle getirir. Bu azaltılmış borçlanma maliyeti, KOBİ'ler için birkaç olumlu etkiye yol açabilir. Örneğin:
A. Krediye daha fazla erişim: Daha düşük borçlanma maliyetleri ile KOBİ'ler, büyüme fırsatlarına yatırım yapmak, işletme giderlerini karşılamak veya mevcut borcu yeniden finanse etmek için gerekli fonları sağlayarak kredi, kredi limiti veya diğer finansman türlerini almayı daha kolay bulabilir.
B. İyileştirilmiş nakit akışı: Daha düşük faiz oranları, KOBİ'lerin ödenmemiş borçları için ödedikleri faiz giderlerini azaltabilir, bu da daha iyi nakit akışı yönetimi ve daha güçlü mali sağlık sağlar.
C. Yatırımın teşvik edilmesi: Borçlanma daha uygun hâle geldikçe, KOBİ'lerin yeni projelere, ekipmana veya işe alımlara yatırım yapma olasılığı artabilir ve bu da potansiyel olarak üretkenliğin, büyümenin ve iş yaratmanın artmasına yol açar.
Daha yüksek faiz oranları: Merkez bankaları daraltıcı para politikası uyguladığında ve kısa vadeli faiz oranlarını yükselttiğinde, KOBİ'lerin borçlanma maliyetleri artma eğilimindedir. Daha yüksek faiz oranları, KOBİ'lerin borçlanmasını daha pahalı hâle getirir ve bu da aşağıdakiler gibi çeşitli olumsuz etkilere yol açabilir;
A. Krediye erişimin azalması: Daha yüksek borçlanma maliyetleri ile KOBİ'ler, büyüme fırsatlarına yatırım yapma veya işletme giderlerini karşılama yeteneklerini potansiyel olarak sınırlayarak kredi veya diğer finansman türlerini elde etmeyi daha zor bulabilir.
B. Artan borç yükü: Daha yüksek faiz oranları, KOBİ'lerin ödenmemiş borçları için ödedikleri faiz giderlerini artırabilir ve potansiyel olarak nakit akışlarını ve finansal sağlıklarını zorlayabilir.
C. Yatırımın caydırılması: Borçlanma daha pahalı hâle geldikçe, KOBİ'lerin yeni projelere, ekipmana veya işe alımlara yatırım yapma olasılığı daha düşük olabilir, bu da potansiyel olarak daha yavaş büyümeye, daha düşük üretkenliğe ve daha az iş fırsatına yol açar.
Sonuç olarak, faiz oranları KOBİ'lerin borçlanma maliyetlerini doğrudan etkilemektedir. Merkez bankalarının para politikasından etkilenen faiz oranlarındaki değişiklikler, KOBİ'lerin krediye erişimini, mali sağlığını, yatırım kararlarını ve genel büyüme beklentilerini önemli ölçüde etkileyebilir.
Faiz oranlarındaki değişikliklerin KOBİ bilançoları üzerindeki etkileri önemli boyutta olabilir, çünkü bu işletmeler finansman koşullarındaki değişikliklere özellikle duyarlıdır. Faiz oranlarındaki değişikliklerden kaynaklanan KOBİ bilançoları için bazı önemli sonuçlar şunlardır:
Borç maliyeti: Faiz oranlarındaki değişimler KOBİ'ler için borçlanma maliyetini doğrudan etkilemektedir. Daha düşük faiz oranları hem mevcut hem de yeni borcun faiz giderlerini azaltabilir ve bir firmanın genel mali sağlığını iyileştirebilir. Öte yandan daha yüksek faiz oranları, faiz giderlerini artırarak şirketin kârlılığı ve nakit akışı üzerinde baskı oluşturabilir.
Finansmana erişim: Borçlanma maliyetleri değiştikçe KOBİ'ler için finansman bulunabilirliği de değişmektedir. Düşük faiz oranları genellikle krediye daha kolay erişim sağlayarak KOBİ'lerin bilançolarını güçlendirebilecek yatırımlar veya işletme sermayesi ihtiyaçları için sermaye artırmasına olanak tanır. Tersine, daha yüksek faiz oranları krediye erişimi azaltabilir, bu da KOBİ'lerin finansman sağlamasını zorlaştırabilir ve potansiyel olarak bilançolarını zayıflatabilir.
Varlık değerlemesi: Faiz oranlarındaki değişiklikler, KOBİ'lerin sahip olduğu varlıkların değerlemesini etkileyebilir. Düşük faiz oranları, gayrimenkul veya makine gibi varlıklara olan talebin artmasına neden olarak bilançoda daha yüksek varlık değerlerine neden olabilir. Tersine, daha yüksek faiz oranları varlıklara olan talebi azaltabilir ve potansiyel olarak daha düşük varlık değerlemelerine yol açabilir.
Yatırım kararları: Borçlanmanın maliyeti KOBİ'lerin yatırım kararlarını etkileyebilir. Faiz oranları düşük olduğunda firmalar projelere, satın almalara veya diğer büyüme fırsatlarına yatırım yapma eğiliminde olabilir ve potansiyel olarak bilançolarının değerini artırabilir. Öte yandan faiz oranlarının yüksek olduğu dönemlerde KOBİ'lerin yeni yatırımlar konusunda daha temkinli davranması bilanço büyümesini sınırlayabilir.
Borç yapısı: Faiz oranlarındaki değişiklikler KOBİ'lerin borç yapısını etkileyebilir. Firmalar, finansman maliyetlerini optimize etmek ve faiz oranı riskini yönetmek için mevcut borçlarını daha düşük faiz oranlarıyla yeniden finanse etmeyi veya bilançolarındaki sabit oranlı ve değişken oranlı borç karışımını ayarlamayı seçebilir.
Döviz kuru riski: Uluslararası faaliyet gösteren veya ithal girdilere dayanan KOBİ'ler için faiz oranlarındaki değişiklikler döviz kurlarını etkileyebilir ve bu da bilançolarındaki yabancı para cinsinden varlıkların, yükümlülüklerin ve nakit akışlarının değerini etkileyebilir.
Kârlılık ve birikmiş kârlar: Faiz oranlarındaki değişiklikler KOBİ'lerin kârlılığını etkileyebilir, çünkü daha düşük faiz giderleri daha yüksek kârlara yol açabilir ve bunun tersi de geçerlidir. Kârlılıktaki bu değişiklikler, temettü olarak dağıtılmamış birikmiş kârları temsil eden bilançodaki birikmiş kârları etkileyebilir.
Dr. Selim Süleyman
30.03.2023
Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. 2006 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Bölümü’nde yüksek lisansa başlayan Süleyman, 2007 yılında mezun oldu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim dalında başladığı doktora eğitimini, “Merkez Bankası Para Politikalarının Kredi Kanalıyla İmalat Sanayi Sektöründe Faaliyet Gösteren KOBİ’lerin Bilançosuna Etkisi” konulu tez çalışması ile 2013 yılında tamamladı. Hâlihazırda çeşitli üniversitelerde iktisat, işletme ve yöneticilik konularında Yüksek Lisans dersleri veriyor.
2006 yılında İstanbul Ticaret Odası KOBİ Araştırma ve Geliştirme Şubesinde iş hayatına başlayan Süleyman, 2009 Aralık ayından 2013 Temmuz ayına kadar çalıştığı kurumda KOBİ Araştırma Servisi şefi olarak çalışmalarını sürdürdü. Bu süre zarfında 340 bin üyesi olan ve bu üyelerin % 99’unun KOBİ niteliğinde olan firmalarla ilgili eğitimlerde, projelerde bilgilendirme seminerleri ve araştırmalarda bulundu.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.