Ürünler yalnızca kullanım değerleri ile tüketiciye fayda sağlamaz. Kullanım değeri yanında o ürüne sahip olmanın verdiği mevki ve sınıf bildirme yoluyla da sahibine haz ve fayda sağlar. Bu anlamda lüks tüketim kullanım amacından ziyade beğenilme ve kabul görme amacının baskın olduğu tüketim olarak ifade edilebilir. Lüks tüketimin belli başlı göstergelerine bakılacak olursa yüksek fiyat, sınırlı arz, zor erişim ve geliri çok yüksek olan çok küçük bir kesime hitap ediyor oluşudur. Üretimi sınırlı sayıda olduğu için promosyon, indirim ve kampanya gibi aktivitelere başvurulmaz ürün çıkmadan önce talep belirlenmeye çalışılır sipariş alınır.
Statista'nın yayınladığı rapora göre, dünyada lüks ürün tüketiminin 2021 yılında 309 milyar dolar olması beklenirken bu rakamın 2025 yılında 382,6 milyar dolara çıkması beklenmektedir. Pandemi nedeniyle sektör özelinde kısa süreli bir kesinti oluştu. Bildiğimiz üzere lüks tüketimin en önemli amacı kullanıp fayda elde etmekten ziyade sahip olunma durumunu sosyal ortamlarda göstermek üzerinde bir fayda elde etmektir. Pandemi nedeniyle sosyal etkileşimin azalışı, kapanmalar ve maske nedeniyle kısa süreli bir dezavantaj yaşayan sektör, özellikle Çin kaynaklı artan harcama eğilimi, X ve Y kuşaklarının artan oranda lüks tüketime yönelmesi ile önümüzdeki dönemde yukarı yönlü bir hareket izlemesi beklenmektedir.
Lüks tüketim satış yerleri açısından incelendiğinde dijital ticaret kanalı üzerinden satışlar artmakla beraber geleneksel (fiziksel) mağazalar yerlerini korumaktadır. Bununla birlikte özellikle X ve Y kuşaklarının düşünce yapısı özelinde sektör git gide daha fazla çevreyi dikkate alan hitap ettiği müşteri portföyünün ahlak anlayışına uygun bir yapıya bürünmekte olduğu dikkat çekmektedir. Bahse konu durum yüksek kâr elde eden firmaların müşteri geri bildirimlerine önem verdiği ve konumlarını korumak-güçlendirmek için müşterisini çok iyi tanımaya çalıştığı anlamına gelmektedir. Ayrıca Deloitte'in çalışmasına göre lüks tüketim içinde turistlerin de çok önemli bir yeri bulunmakta. Bu sonuçlar üzerinden ticarete sadece yerleşikler ve ithalatçılar ekseninden bakmaktan ziyade turizm ekseninde bakmanın önemi ortaya çıkmakta.
Dijital dönüşümün sektöre etkilerine bakıldığında özellikle yapay zekâ uygulamalarının müşterilerin tecrübe edinimini artırması ve daha geniş bir müşteri portföyüne ulaşılmasında kullanımı artmaktadır. Ayrıca müşteri portföyünün dijital kanallar üzerinden genişletilmesi çabalarındaki en büyük eksiklik olan tecrübe edinme eksikliği sanal gerçeklik (virtual reality) denen teknoloji ile giderilmeye çalışılmaktadır. Üretim kısmında ise kişiye özel üretimler için gün geçtikçe 3D yazıcıların sektöre entegrasyonu artmaktadır.
Pazarlara bakılacak olursa en büyük GSYH’nin yer aldığı ülke normal olarak ilk sırada yer almaktadır. ABD 2021 yılında 71,3 milyar dolar ile ilk sırada yer alırken Çin 43,9 milyar dolar ile ikinci sırada, Japonya ise 30,7 milyar dolar ile üçüncü sırada yer almaktadır. Özellikle Japonya'nın turizm kanalıyla ciddi bir lüks tüketime yöneldiği sonucu çıkarılabilir. Cinsiyetler açısından bakıldığında erkek lüks tüketimin kadın lüks tüketimin önünde olduğu ve ağırlık kazandığı alanın moda ve aksesuar olması dikkat çekmektedir. Ülkeler üretim hacimlerini (miktarını) artırarak ve fiyat avantajı ile belirli bir noktaya kadar gelebilirler. Yıllardır bahsettiğimiz katma değeri yüksek üretim gibi kavramlar sadece üretimi artırarak ve fiyat rekabeti ile yakalayabileceğimiz hedefler değildir. Bu noktada markalaşmanın da önemi bir kez daha vurgulanmalıdır.
Dr. Selim Süleyman
Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. 2006 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Bölümü’nde yüksek lisansa başlayan Süleyman, 2007 yılında mezun oldu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim dalında başladığı doktora eğitimini, “Merkez Bankası Para Politikalarının Kredi Kanalıyla İmalat Sanayi Sektöründe Faaliyet Gösteren KOBİ’lerin Bilançosuna Etkisi” konulu tez çalışması ile 2013 yılında tamamladı. Hâlihazırda çeşitli üniversitelerde iktisat, işletme ve yöneticilik konularında Yüksek Lisans dersleri veriyor.
2006 yılında İstanbul Ticaret Odası KOBİ Araştırma ve Geliştirme Şubesinde iş hayatına başlayan Süleyman, 2009 Aralık ayından 2013 Temmuz ayına kadar çalıştığı kurumda KOBİ Araştırma Servisi şefi olarak çalışmalarını sürdürdü. Bu süre zarfında 340 bin üyesi olan ve bu üyelerin % 99’unun KOBİ niteliğinde olan firmalarla ilgili eğitimlerde, projelerde bilgilendirme seminerleri ve araştırmalarda bulundu.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.