Etkin bir liderlik, örgütün şimdi nerede olduğundan hareketle gelecekte nerede olması gerektiğine dair bir yön belirlemesini gerektirir. Diğer bir ifadeyle liderlik, örgütlerin sadece günün sorunlarına kafa yormakla kalmamasını, geleceğin inşasına aktif biçimde yönelmesini, gelecekteki güç kaynakları üzerinde yoğunlaşarak onlardan nasıl yararlanabileceğini, yararlanmak için gerekli kaynak tahsisi/kaynak geliştirilmesini, nasıl örgütlenme yapılmasını vs. önceden düşünerek yanıtlamasını gerektirir.
Vizyon, gelecekte bir örgütün hangi durumda olmasına ilişkin perspektifidir. Gelecekte hangi durumda olmasını bilen örgütler geçmiş referanslı veya günübirlik değişimler içerisinde dalgalanan örgütler değil bugünden yarını inşa etmeye yönelmiş, gelecek referanslı örgütler olacaklardır. Nereye gideceğini bilmeyen bir gemi için bir varma hedefi de olamaz. Bugün neredeyiz ve gelecekte nerede olmak istiyoruz biçimindeki bir değerlendirme içerisinde olan bir örgüt mevcut durumla gelecek arasındaki farkı gidermeye yönelik bir yaratıcı gerilim içerisine girecektir. Ayrıca, gelecekte varılmak istenen durumun belli olması, örgütün bugünkü tercihlerinde tutarlı olması kolaylığını da sağlayacaktır.
Misyon ise bir örgütün varlık nedenini, örgütün neyi başarmak için var olduğunu belirtir. Diğer bir ifadeyle misyon geliştirme; varoluşunu hangi temelde, nelere öncelik vererek, neleri gerçekleştirmeyi amaçlayarak oluşturduğunu açıklamaya yönelik örgüte bir varoluş bilinci sunma çabasıdır. Misyon deklarasyonları örgütlerin rakiplerine karşı farklarını, iş görenlerini motive etme, örgüte bir kimlik kazandırma, müşterileriyle kolay iletişim kurma vs. açılardan önem arz etmektedir. Bu bakımdan, örgüt kültürünün oluşmasında, örgüt içerisindeki iletişimin kolaylaşmasında ve örgütsel bakışın oluşmasında misyon deklarasyonları önemli bir rol oynar.
Vizyon ve misyon bir işletmenin dünya görüşünü, diğer bir ifadeyle, nasıl başarılı olabileceğine dair inanç sistemini oluşturmaktadır. Bu inanç sistemi evreni algılamasına, yorumlamasına ve neler yapması gerektiğine dair bir perspektif, bir yol haritası sunmaktadır. Eğer bu inanç sistemi gelişmelerin gerisinde kalmış ve bir gelecek perspektifi sunamıyor, motivasyon yaratamıyorsa, işletme ciddi bir inanç zayıflığıyla karşı karşıyadır demektir. Ancak eğer inanç sistemi perspektif sunucu, enerjiyi harekete geçirici, doğan fırsatlarla uyum içerisinde ve tehditlere kalkan oluşturabilecek nitelikte ise o zaman bir inanç gücünden bahsetmek gerekir. Yeni değişmeler / gelişmeler veri alındığında işletmenin vizyon-misyon-stratejisi işletmenin önünü açan mı önünü tıkayan mı bir nitelikte olduğuna bakmak gerekmektedir.
Daha önce gelecekte nerede olması gerektiğine (vizyon), varoluş nedenine (misyon) ve hedefine ulaşmak için nasıl ve hangi araçlardan yararlanacağına (strateji) ilişkin kararları yaşanan veya yaşanması olası değişiklikler ışığında işletmenin güçlü bir yanını mı yoksa zayıf bir yanını mı oluşturmaktadır sorusuna yanıt vermek yeni bir strateji geliştirmek için gerekli görünmektedir. Vizyon-misyon-strateji bir işletmenin dünya görüşünü, diğer bir ifadeyle, nasıl başarılı olabileceğine dair inanç sistemini oluşturmaktadır. Bu inanç sistemi evreni algılamasına, yorumlamasına ve neler yapması gerektiğine dair bir perspektif, bir yol haritası sunmaktadır. Eğer bu inanç sistemi gelişmelerin gerisinde kalmış ve bir gelecek perspektifi sunamıyor, motivasyon yaratamıyorsa, işletme ciddi bir inanç zayıflığıyla karşı karşıyadır demektir. Ancak eğer inanç sistemi perspektif sunucu, enerjiyi harekete geçirici, doğan fırsatlarla uyum içerisinde ve tehditlere kalkan oluşturabilecek nitelikteyse o zaman bir inanç gücünden bahsetmek gerekir.
Dr. Selim Süleyman