Organizasyon içinde insanların da hedefleri vardır ve genel organizasyonel hedefleri belirlemek, her bireyin kişisel hedeflerini basitçe bir araya getirerek elde edilemez. Bu da bizi ikinci soruna götürür: Kimin hedeflerini dikkate almalı?
Üst düzey yöneticilerin organizasyonun başarmasını istedikleri ile organizasyondaki diğer kişilerin gerçekte yaptıkları kaçınılmaz olarak aynı şey değildir. Genel hedef uyumunun var olup olmadığını belirlemek için organizasyonun farklı seviyelerindeki hedefler karşılaştırılmalıdır.
Belirli bir organizasyonun amaçlarını belirlemek, kesinlikle sorumlu olanlardan girdi gerektirir. Sahibi tarafından yönetilen ticari kuruluşlarda bu grup açıkça tanımlanır. Ancak büyük bir halka açık şirkette veya bir kamu sektörü kuruluşunda tanımlama çok daha zordur. Kuruluşun hedeflerinin resmî bir yazılı beyanının olduğu durumlarda süreç daha kolay hâle getirilecektir.
Resmî hedefler önemli bir başlangıç noktasıdır fakat her açıdan organizasyonun günlük yönetiminde fiilen takip edilen hedefleri yansıtmayabilirler.
Bu gerçek hedefler ancak kuruluşun çok daha geniş bir üye grubuyla konuşarak veya önemli kararların alınmasına katılarak keşfedilebilir.
Fırsatların ve tehditlerin çevresel analizi bir paydaş analizini içermelidir çünkü kârlılık ve diğer dış ölçüler bu güçlü grup tarafından değerlendirilir. Bununla birlikte kuruluşun hedefleri veya misyonu açısından paydaşların beklentilerinin yanlış hesaplanması yönetim için felaketle sonuçlanabilir.
Strateji geliştirmek için genel olarak tüm firmaları etkileyen uzak veya makro ortamın çevresel analizi ve çok daha spesifik olan yakın veya mikro ortamın endüstri analizi yapılır.
Makro analizde; ekonomik faktörler, genellikle politik eylemle ilgili tüm temel ekonomik değişkenler incelenir. Örneğin: gayri safi milli hasıla, büyüme oranı, enflasyon, Merkez Bankası borç verme faiz oranları, döviz kuru, şirketler ve bireyler üzerindeki vergi oranları, firmanın faaliyet gösterdiği bölge şartları, toplumdaki ekonomik kazanımların dağılımı, paraları taşıma özgürlüğü, borsalar ve para piyasaları.
Mikro sektörel analizde ise ölçek ekonomileri, giriş sermaye gereksinimi, dağıtım kanallarına erişim, maliyet avantajları, mevzuat veya hükümet uygulamaları, endüstrinin rekabet seviyesi, sabit maliyetlerin oranı, ürün farklılaştırması yapma fırsatları, büyüme oranları, kapasite genişletme imkânları incelenir.
Dış analiz sayesinde firma için çevresel değişiklikler konusunda yönetimsel farkındalığın arttırılması, endüstrilerin ve pazarların işlev gördüğü bağlamın daha iyi anlaşılması, çok uluslu ortamların daha iyi anlaşılması, kaynak tahsisi kararlarını iyileştirme, risk yönetimini kolaylaştırma, dikkati stratejik değişim üzerindeki birincil etkilere odaklama ve erken uyarı sistemi sağlanır.
Dr. Selim Süleyman
25.01.2023
Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. 2006 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Bölümü’nde yüksek lisansa başlayan Süleyman, 2007 yılında mezun oldu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim dalında başladığı doktora eğitimini, “Merkez Bankası Para Politikalarının Kredi Kanalıyla İmalat Sanayi Sektöründe Faaliyet Gösteren KOBİ’lerin Bilançosuna Etkisi” konulu tez çalışması ile 2013 yılında tamamladı. Hâlihazırda çeşitli üniversitelerde iktisat, işletme ve yöneticilik konularında Yüksek Lisans dersleri veriyor.
2006 yılında İstanbul Ticaret Odası KOBİ Araştırma ve Geliştirme Şubesinde iş hayatına başlayan Süleyman, 2009 Aralık ayından 2013 Temmuz ayına kadar çalıştığı kurumda KOBİ Araştırma Servisi şefi olarak çalışmalarını sürdürdü. Bu süre zarfında 340 bin üyesi olan ve bu üyelerin % 99’unun KOBİ niteliğinde olan firmalarla ilgili eğitimlerde, projelerde bilgilendirme seminerleri ve araştırmalarda bulundu.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.