Satın alma hedeflerinin iyi bilinen bir ifadesi şudur: doğru kalitede malzemeyi, doğru zamanda, doğru miktarda, doğru kaynaktan, doğru fiyata elde etmek. Bu beş hak olarak bilinir. Bu ifade, bazıları tarafından oldukça yüzeysel ve basit olmakla eleştirilir. Tanım, tartışma için pratik bir başlangıç noktası sağlasa da bu kuşkusuz geçerli bir yorumdur. Kaliteli bir tedarik için, aşağıdaki hususların firma amaçları doğrultusunda tanımlanması gerekir:
Bu nedenle şirketler katma değer, stratejik uyum ve rekabet avantajının kilit bir itici gücü olarak tedarikin katkısını benimsemelidir. Bu bakış açısıyla tedarik yönetimine ilişkin hedeflerin belirlenmesi süreç içerisinde bir sabite olarak ele alınmamalı, risklere ilişkin de yönetim anlayışı geliştirilmelidir. Tedarik zincirinde risk yönetimini dört ana kategoride değerlendirebiliriz:
Tedarik bu riskleri tanımlamalı, değerlendirmeli, hafifletmeli, beklenmedik durum planları geliştirmeli, maruziyeti, potansiyel azaltma maliyetlerini ve etkinliği izleyip ölçmek için bir risk yönetimi süreci oluşturmalıdır. Etkili risk yönetimi bir kez kurulduktan sonra yalnızca sözleşme veya yenileme sırasında değil, tedarikçi ilişkisi boyunca sürdürülür. Riskler etkin satın alma yoluyla azaltılabilir.
Tedarik zinciri, tedarikçi ve tedarik piyasası risklerinin proaktif olarak izlenmesini, tanımlanmasını ve değerlendirilmesini teşvik etmek; erken uyarı risk tanımlaması için daha fazla uçtan uca tedarik zinciri veri paylaşımı, şeffaflık ve görünürlük sağlamak; bireysel tedarikçi ilişkilerinde şeffaflık ve güven; tedarikin güvenliğini ve sürekliliğini geliştirmek; uzun vadeli stratejik tedarik zinciri ortaklarını titizlikle seçmek; finansal, proje, operasyonel ve itibar riskini en aza indirmek için sözleşmelerin ve tedarikçi performansını etkin yönetmek; karmaşıklık, uyumsuzluk ve koordinasyon sorunlarından kaynaklanan riskleri azaltarak sistem entegrasyonunu teşvik etmek; risk ve güvenlik açığı tespiti için tedarik zinciri haritalamasını teşvik etmek; kurumsal sosyal sorumluluğu, sürdürülebilirliği ve çeşitliliği desteklemek için uçtan uca tedarik zinciri görünürlüğünü sağlayarak riskleri azaltmak yoluna gidilmelidir.
Dr. Selim Süleyman
Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. 2006 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Bölümü’nde yüksek lisansa başlayan Süleyman, 2007 yılında mezun oldu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim dalında başladığı doktora eğitimini, “Merkez Bankası Para Politikalarının Kredi Kanalıyla İmalat Sanayi Sektöründe Faaliyet Gösteren KOBİ’lerin Bilançosuna Etkisi” konulu tez çalışması ile 2013 yılında tamamladı. Hâlihazırda çeşitli üniversitelerde iktisat, işletme ve yöneticilik konularında Yüksek Lisans dersleri veriyor.
2006 yılında İstanbul Ticaret Odası KOBİ Araştırma ve Geliştirme Şubesinde iş hayatına başlayan Süleyman, 2009 Aralık ayından 2013 Temmuz ayına kadar çalıştığı kurumda KOBİ Araştırma Servisi şefi olarak çalışmalarını sürdürdü. Bu süre zarfında 340 bin üyesi olan ve bu üyelerin % 99’unun KOBİ niteliğinde olan firmalarla ilgili eğitimlerde, projelerde bilgilendirme seminerleri ve araştırmalarda bulundu.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.