Teknolojik değişimin hızı ile birlikte özellikle işletmeler iş yapma modelleri ve yönetim anlayışlarında çeşitli sorunlar yaşamaktadır. Eski iş modellerinin alışkanlıklarına bağlı olarak çalışan birçok işletme darboğazlar, hayal kırıklığı, kısıtlamalar ve maliyet aşımları ile sürekli olarak yüz yüze gelmekte ve yönetim krizi yaşamaktadır. Bu nedenle teknolojinin yönetim anlayışına ve yöneticilik vasıflarını nasıl değiştirdiği konusu önemli bir konu olarak gündemimize girmektedir.
Makine öğrenmesini işletmelerinde kullanan öncü firmalar dahi, genel yönetim stratejilerini teknolojik gelişim ve yeniliğe bağlı yıkıcı yetenekler geliştirmek için oluşturdukları stratejileriyle uyumlu bir yönetim şekline dönüştüremediklerinde, kurumlarını azalan getirilere ve yanlış konum almalara sürükleyebilmektedir. Bu nedenle teknolojiyi yoğun kullanan işletmeler, teknoloji ve yenilikçilik stratejileriyle genel stratejilerini birleştirerek hareket etmeye başlamıştır. Bu işletmeler yoğun veri ve analitik odaklı kurumlardır. Şirket üst düzey yöneticileri, stratejiyi tanımlamak, iletişim kurmak ve yönlendirmek için büyük ölçüde sayısal verilere güvenir. Kantitatif önlemlere olan bu güven, Yapay Zekâ yeteneklerini geliştirmeye yönelik işletmeleri artan yatırımlara yöneltmektedir.
Veri bakımından zengin, dijital araçlarla ve algoritmik olarak bilgilendirilmiş piyasalarda, Yapay Zekâ, hangi verilerin ölçüldüğünü, nasıl ölçüldüğünü ve onları en iyi şekilde nasıl optimize edeceğinin belirlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Ve bu işletmeler teknolojik gelişmeleri karar alma süreçlerinin ve yönetim anlayışlarının ayrılmaz bir parçası haline getirmektedir.
Teknoloji, yeni bilgiler sunmak için verileri kırarak yeni değerler yaratıyor, yenilikçiliği teşvik ediyor ve geleneksel iş modellerini bozuyor. Bu ortamda yöneticiler, örgütlerinin yönetilme yönünü ve teknolojinin bu yolda oynayacağı önemli rolü en iyi anlamaları gereken kişilerdir. Bu yöneticilerin, Bilgi Teknolojileri için belirlenmiş ayrı bir kat veya binaya gizlenmemeleri gerekir. organizasyonun her aşamasını anlamalı ve takip etmelidir.
Yöneticiler ayrıca ekiplerini çapraz işbirliğine özendirmeli örneğin müşteri ilişkileri ile Ar-ge departmanı çalışanlarını bir araya getirmek gibi. Diğer bir önemli yönetici davranış şekli ise, sistemler ve sunucular gibi alt seviye teknoloji kaygılarından iş sonuçlarına kadar sürecin bütününü görecek bir çalışma ortamının sağlanmasıdır. Yani yöneticilerin güçlü ekipler oluşturması için içlerinde bir bağlılık, entelektüel merak ve işlevler arası işbirliği duygusu geliştirmeleri gerekir.
Son olarak başarılı yöneticilerin teknolojik değişimi de içerecek şekilde yönetim stratejileri geliştirebilmeleri için, aşağıdakiler gibi sorular sorarak boşlukları kapatıp çözüm bulma konusunda inisiyatif almalıdır.
Hangi işletme veya müşteri problemini çözmeye çalışıyoruz?
Yatırım değerli mi?
Yeni fikirleri nasıl test edebiliriz?
Sonuçları nasıl ölçeriz?
Dr. Selim SÜLEYMAN