Uygulama Ekonomisi

Bilgisayarın kullanımının artmasıyla iş hayatımızdan eğlence hayatımıza, spor hayatımızdan eğitim hayatımıza kadar birçok alan değişim göstermiştir. Bu yaygınlığın hızı sektörün vadettiği kâr potansiyeli ile doğru orantılı bir şekilde artmıştır. İnternetle birlikte zaman ve mekân açısından geniş kesimlere ulaşma kolaylığı ve otomasyon olanağı, geleneksel anlamda genişleme imkânı kısıtlı olan birçok hizmetin geniş bir alana yayılmasını sağlamıştır.

Uygulamalar, dışarda hâlihazırda sağlanan veya ekonomiye henüz konu edilmemiş bir hizmetin elektronik cihazlarla belirli kodlar aracılığıyla hazır hâle getirilip sunulmasıdır. Ekonomiye konu olması tamamen ihtiyaç ve işin ticarileştirilmesiyle ilgili bir durumdur. Bir ihtiyaca kulak verip kod bilgisi ile bir paket uygulama oluşturmak ve onu geniş kesimlere sunmak iş modelini şekillendirir.

Gözlem, ihtiyacın tespit edilmesi, alet edevat çantası olarak kodlama ve bilgisayar bilgisi ile binlerce kilometre uzaklıktaki insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek mümkün. Saf ihtiyacın yanında beğeni ve ağ etkisi gibi birçok faktör de bu uygulamalar arasında seçimi belirleyen unsurları oluşturmaktadır. Ağ etkisi, artan sayıda katılımcının bir mal veya hizmetin değerini geliştirdiği bir olgudur. Uygulamalar olabildiğince fazla sayıda insanı kendine çekerek bireylere ürün hakkında bilgi sağlamaktadır. Bununla birlikte nasıl telefon sahibi olmak diğer insanları da telefon sahibi olmaya itiyorsa benzer bir eğilim de bu uygulamalar için geçerlidir. Firmalar bu sayede hem elde ettikleri geliri arttırmakta hem de diğer kullanıcılar için de uygulamaya değer katmaktadır.

Hizmet sektörü içerisinde gerçekleştirilen eğitim faaliyetleri bir uygulama üzerinden telefonlara indirilebilmekte ve herhangi bir şekilde mekâna ve zamana bağlı kalmadan cep telefonları ve tabletler üzerinden bir tıkla indirilebilmekte, kullanılabilmektedir. Uygulamalar yapılarına bağlı olarak tek taraflı bir hizmet sağlayıcı olma özelliğinden çıkarak bir platform hüviyetine bürünmüştür. Özel derslerin verildiği, ödevlere yardımcı olunduğu, soru çözümü yapıldığı bu uygulamalar, sağlayıcının aracılık geliri elde ettiği bir yapı hâline dönüşebilir. Bu yapı sadece bir hizmet sağlayıcı değil aynı zaman bir gelir kapısı hâline gelmektedir. 

Pandemi nedeniyle getirilen kısıtlamalar telefonlar ile geçirilen zamanı artırmıştır. Boş zamanı artan tüketiciler kendine daha fazla meşgale bulmaya çalışmıştır. Yeni bir dil öğrenmek özellikle tüketiciler açısından revaçta olan bir eğilimdir. Bununla birlikte fitness, sağlık ve toplantı uygulamaları başta olmak üzere oyun uygulamaları için yapılan harcama ciddi düzeye ulaşmıştır. Adjust Dergisi’nin rakamlarına göre oyun uygulamalarının indirilme sayısı 2021 yılında 2020 yılına oranla %41 artmıştır. Statista’ya göre uygulama ekonomisinin 2021 yılında 6,3 trilyon dolar olması beklenmektedir. Uygulamalar yalnızca kendi içlerinde bir gelir akımı oluşturmamaktadır. Uygulama sahipleri reklam harcamaları gerçekleştirmekte, uygulama geliştirme için yazılımcı istihdam etmekte, platformlara üyelik ücreti ödemektedir; yani bir ekosistem oluşmuştur. Yapılan bir çalışmaya göre uygulamalar sadece AB genelinde bile 1,3 milyon ilave istihdam sağlamıştır.

Ülkemiz özelinde en önemli meselelerden biri fikirleri hayata geçirirken ihtiyaç duyacağımız araçlara sahip olmaktır. Gözlemlerimizin güvenirliliğini artırmak için çok büyük ve ayrıntılı veriye ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu ihtiyaç verinin sahipliğinden verinin tutulmasına ve paylaşımına kadar birçok yasal mevzuat gereksinimini doğurmaktadır. Diğer yandan fikirlerimizi oluşturduktan sonra bu fikrin bir prototipini oluşturmak için gereksinim duyulan kod bilgisi için eğitime ihtiyaç vardır. Sonraki aşamada projemizi geniş kesimlere ulaştırmak ve geliştirmek için finansman ve bilgi alışverişinde bulunabileceğimiz gruplar gereklidir. Dünya çapında insanların giderek artan internet, bilgisayar ve telefon kullanımı; gelirlerinin daha fazlasını bu alana harcaması, ekonomik aktivitenin yönünü göstermekte ve önümüzdeki dönem daha önemli bir hâle gelmesinin kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır.

Dr. Selim Süleyman

Uzman Hakkında

Dr. Selim Süleyman
Girişimcilik

Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. 2006 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Bölümü’nde yüksek lisansa başlayan Süleyman, 2007 yılında mezun oldu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim dalında başladığı doktora eğitimini, “Merkez Bankası Para Politikalarının Kredi Kanalıyla İmalat Sanayi Sektöründe Faaliyet Gösteren KOBİ’lerin Bilançosuna Etkisi” konulu tez çalışması ile 2013 yılında tamamladı. Hâlihazırda çeşitli üniversitelerde iktisat, işletme ve yöneticilik konularında Yüksek Lisans dersleri veriyor.

2006 yılında İstanbul Ticaret Odası KOBİ Araştırma ve Geliştirme Şubesinde iş hayatına başlayan Süleyman, 2009 Aralık ayından 2013 Temmuz ayına kadar çalıştığı kurumda KOBİ Araştırma Servisi şefi olarak çalışmalarını sürdürdü. Bu süre zarfında 340 bin üyesi olan ve bu üyelerin % 99’unun KOBİ niteliğinde olan firmalarla ilgili eğitimlerde, projelerde bilgilendirme seminerleri ve araştırmalarda bulundu.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri