Yeni Ekonomik Sisteme Dair Bazı Gözlemler

Yeni ekonomik düzen insan deneyimini serbest hammadde olarak kabul ediyor. Petrol, doğal gaz, insanın emeği geleneksel ekonomik yapıda ne kadar vazgeçilmez bir hammadde ise artık insanın duyguları, yorumları, davranışları da ticarete konu önemli veriler hâline geliyor. İnternet ve sosyal medya üzerinden şekillenen iletişim, değişen iş yapma yöntemi geleneksel iktisadi faaliyetleri sanallaştırıyor. İktisadi faaliyetler ile sosyal faaliyetlerin birleştiği zeminin adı internet ve sosyal medya platformu olunca iktisadi faaliyetlerin alanı da muazzam bir şekilde genişledi.

Yeni ekonomi, günlük yaşamın içine girip her sosyal şekil ve katılıma aracılık eder vaziyete ulaşmış oldu. Dijital dünya bizim düşünüp karar vermemize fırsat vermeden bildiğimiz dünyayı değiştirdi ve yeniden tanımladı. Bu tanımlama ve biçim verilme insana dair her türlü verinin toplanıp analiz edildiği bir alan oluşturdu. Verilere ulaşımın artması eşya ve insana dair bilginin tekil olarak artmasını sağlarken bağlama dair bilgiyi de artırdı. Bu bilgiler sayesinde yeni ürünler ve hizmetler değişim göstererek her sektörü önemli ölçüde etkiler hâle geldi.

19 ve 20. yüzyılda endüstriyel kapitalizm nasıl doğaya nüfuz ederek ekonomik yapıyı şekillendirdiyse 21. yüzyılın yeni ekonomisi de insan doğasına daha fazla nüfuz ederek yeni ekonominin temellerini atar vaziyette. Bu değişim, sadece insana dair verilerin toplanıp bu bilgilere göre yeni ürün ve hizmetlerin üretilmesi anlamını taşımıyor. Aynı zamanda insan davranışlarının şekillendirilmesi ve manipülasyonunu da sağlayabilecek bir güç anlamına geliyor.

İş yapma biçiminde dijital iş modeli çevrimiçinde tarama yapma imkânı sunar. Ve bu imkân vazgeçilmez olarak kendisini tüm iş kollarına yayıyor. Hem üretici hem de tüketici olarak bağımlılıklarımız dijital ticaret projesinin kalbidir. Bu ekonomik modelde dijital bağlantı bir başkalarının ticari amaçlarını ifade eder. Her dijital bağlantı ticarete konu bir veri olarak ele alınır ve analiz edilir.

Tabii burada dijitalleşmeyle beraber şekillenen yeni ekonomik sistemin mantığını da iyi anlamak gerekir. Aslında bu mantığı şekillendiren temel mantık, insanların her alanda her an sürekli olarak gözetlenebilir hâle gelmesiyle oluşturulan bir mantıktır. Sosyal medya kullanıcıları ve internet arama motorları esasında, gözetim ekonomisinin üretim hammaddesidir. Gözetim ekonomisi bir pazar şeklidir, dijital çevre dışında düşünülemez. Ancak dijital ile aynı değildir. Ticari zorunluluklar ve teknolojik gerekliliği birleştiren bir sistem. Ve bu çevrimiçi âlem sürekli olarak yeni ürünlerin üretilmesi ve benimsetilmesinin sonsuz kaynağı olmuştur. Yeni iş modelinde insan deneyimlerinin her yönü hammadde kaynağı olarak görülüyor ve davranışsal verilere dönüştürülüyor.

Ford, kitlesel üretim kamu ihtiyacı algısına dayanır der. Günümüz ekonomik sisteminde bu algıyı oluşturabilmek çok daha kolay hâle geldi. Google insanların bireyselliğini artıran bir yapıya sahip. Soruların cevabını kendi başına edinebiliyor.Sormaya çekindiğini sorabiliyor insan. Bu durum yeni ekonomik sisteme sosyal ilişkileri belirleme imkânı sağladı. Ve bu muazzam güç, gerçek ihtiyaçlardan elde edilen kazançların az getirili olduğunu, esas kazançlı olanın davranış tahminlerini satmak olduğunu keşfetti. Ve bu tahminlerin yönlendirilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapılıyor. Artık insanların gelecek davranış tahminleri yönlendiriliyor ve reklam hizmetleri bu gelişmelere göre belirleniyor. Özet olarak insanın deneyimleri gözetim altına alınarak büyük veri oluşturulup bilgiye dönüştürülüyor ve bu bilgiler üzerinden yeni davranış kalıpları insanlara benimsetilebiliyor. Böylesi bir yeni ekonomik sistemde değişimin mantığını anlamadan sürekli olarak takip etmeden, intibak etmeden işletmelerin var oluşu zor görünüyor.

Dr. Selim Süleyman

Uzman Hakkında

Dr. Selim Süleyman
Girişimcilik

Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. 2006 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Bölümü’nde yüksek lisansa başlayan Süleyman, 2007 yılında mezun oldu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim dalında başladığı doktora eğitimini, “Merkez Bankası Para Politikalarının Kredi Kanalıyla İmalat Sanayi Sektöründe Faaliyet Gösteren KOBİ’lerin Bilançosuna Etkisi” konulu tez çalışması ile 2013 yılında tamamladı. Hâlihazırda çeşitli üniversitelerde iktisat, işletme ve yöneticilik konularında Yüksek Lisans dersleri veriyor.

2006 yılında İstanbul Ticaret Odası KOBİ Araştırma ve Geliştirme Şubesinde iş hayatına başlayan Süleyman, 2009 Aralık ayından 2013 Temmuz ayına kadar çalıştığı kurumda KOBİ Araştırma Servisi şefi olarak çalışmalarını sürdürdü. Bu süre zarfında 340 bin üyesi olan ve bu üyelerin % 99’unun KOBİ niteliğinde olan firmalarla ilgili eğitimlerde, projelerde bilgilendirme seminerleri ve araştırmalarda bulundu.

Tüm Uzmanlar
Uzmanın Diğer Makaleleri