Aile işletmelerinin ortaklık yapısı çok farklı özeliklere sahip olabilir. Tek bir ailenin sahip olduğu ve şirket yönetiminde tek kişinin sahibi olduğu birçok işletme vardır. Böyle işletmelerin yönetiminde kendine özgü bir takım sorunlar vardır. Ancak asıl sorun çok ortaklı yapılarda ortaya çıkmaktadır. Bu tür işletmeler farklı ailelerin ortaklığı şeklinde olduğu gibi kan bağı bulunan kardeşler, kuzenler ve diğer akrabalık ilişkilerine dayanan ortaklık şeklinde de olabilir. Ortaklık yapısının şekli, ortak sayısı, işletmenin geçmişi, ortakların eğitim seviyesi gibi birçok konu işletmenin başarısını etkilemektedir. Hangi ortaklık yapısına göre ilişkilerin nasıl olması gerektiğini ayrı ayrı detaylandırabiliriz. Ancak öncelikle genel hatalar neler ve çözümü neler olabilir, bunların üzerinde durmalıyız.
Ortaklık, bir işin ortak payda ile yapılmasıdır. Aynı amaca inanmış gerçek ve tüzel kişilerden oluşur. Özetle ortada ortak çıkar ve amaç vardır. Sorunlar ise ortaklardan birinin ya da bir kaçının ya da tamamının ortak çıkar ve amacı bir yana bırakarak, kendi çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket etmesinden kaynaklanır. Böyle bir durum çıkar çatışmasına neden olur. Aile işletmelerindeki başarısızlığı besleyen ana sebep kaynak çatışmasıdır. Oysa geçmişte ve bugün bakıldığında başarı hikâyelerinin ardındaki anahtar kelime ortaklıktır. Bugün başarı hikâyelerinin arkasında her zaman birbirine inanmış insanların başarısı olduğunu görebilirsiniz.
Dünyada her başarılı işletmenin gerisinde bir otaklık ya da aile şirketi hikâyesi vardır. Ortaklık sendromunu yönetemeyenler ise ya başarısızlığa uğramış ya da bölünmeler yaşayarak küçülmüştür.
Bizdeki hatalar neler, hataların olmaması için neler yapılabilir, bunlara bakalım;
İster kan bağı olan aile işletmesi olsun isterse farklı ailelerin bir araya geldiği ortaklı yapısı olsun bu işin temeli şirket anayasasının olmasıdır. Şirket anayasası, şirketin nasıl yönetileceği, sorumluluk ve yetkilerin nelerden oluştuğunu gösteren yazılı bir metindir. Anayasaya herkesin mutabık kaldığı, şirketin menfaatlerini ön planda olduğu ve her ortağı bu menfaatler doğrultusunda hareket ettiği yazılı kurallar bütünüdür.
Şirket anayasasının doğru şekilde işleyebilmesi için ortaklığa dair her hususa hukuk kuralları açık şekilde uygulanmalıdır. Şirketteki payların neler olduğu, kâr dağıtım politikası gibi hususlar açık şekilde ifade edilmelidir.
Ortaklar arasındaki toplantıların hangi aralıkta yapılacağı ve raporlamaların neler olacağı belirlenmelidir.
Finansal raporlama, hiçbir kuşkuya bırakmayacak açıklıkta ve sadelikte olmalıdır.
Çalışanların ortaklarla olan ilişkilerinde eşit mesafede olması sağlanmalıdır.
Ortakların, çalışanları kendi menfaatleri doğrultunda zorlamasından ve çalışanlardan şirket çıkarlarını olumsuz etkileyecek taleplerde bulunmasından kaçınılmalıdır.
Ortaklar, işletmeye kendilerinin sahip olduğu ya da ortak olduğu başka işletmelerden mal ve hizmet alımı için zorlanmamalıdır. Dışardan mal ve hizmet alımına dair koşulların ne olduğunun yazılı olarak belirlenmesi gerekir.
Ortakların, çocuklarının ya da akrabalarının işe alımlarına ilişkin koşullarının neler olduğu belirlenmelidir. Bazı işletmeler, sadece kendi çocukları olmak koşuluyla kariyer planlaması yapmaktadır.
Doç. Dr. Kadir TUNA