1. Giriş
2000’li yılların başlarında ekonominin durgun olduğu dönemlerde işletmelerin beklenmedik iflasları ile birlikte yatırımcılar, bağımsız denetçiler tarafından hazırlanan denetim raporlarının güvenilir olup olmadıklarını eleştirmeye başlamışlardır. Piyasalar, WorldCom ve Enron gibi vakalarla birlikte ciddi hasar almış ve artık bu türden olaylarla karşılaşmamak için yeni tedbirler alınması gündeme gelmiştir.
Belirtilen bu finansal krizlerin temeline bakıldığında, krizlerin büyük bir kısmının işletmelerin finansal raporlarında, bağımsız denetçilerin ise denetim raporlarında işletmenin sürekliliği ile ilgili belirsizliğe yeterince ve doğru şekilde yer vermemesinden kaynaklandığı görülmektedir. Çünkü işletmelerin finansal raporları ve denetçilerin hazırladıkları denetim raporları birçok hususta olduğu gibi, işletmelerin sürekliliği ile ilgili karar verme sürecinde de finansal tablo kullanıcıları için önemli bir yardımcıdır.
2. İşletmelerde Süreklilik Kavramı
Önemli bir muhasebe ilkesi olan “İşletmelerin Sürekliliği” kavramı; işletmelerin faaliyetlerini bir süreye bağlı olmaksızın sürdüreceğini ifade eder. Bu nedenle işletme sahiplerinin ya da hissedarlarının yaşam süreleriyle bağlı değildir. Bu kavramın, işletmeler açısından geçerliliğinin ortadan kalktığı durumlarda ise bu husus mali tabloların dipnotlarında açıklanır.
İşletmenin sürekliliği, denetim ve muhasebe standartları temel alınarak da açıklanabilir. Şöyle ki işletme sürekliliği; işletmelerin faaliyetlerinin temelde insan ömrü ile sınırlı olmadığı öngörülebilir bir zamana kadar -en azından bir yıl- devam edeceği ve bu devamlılığın ciddi şüpheli bir olay veya durum barındırmayacağı varsayımıdır. Finansal tabloların sunuluşuna ilişkin Türkiye Muhasebe Standardı’nın (TMS 1) 25 ve 26’ıncı paragraflarında işletme sürekliliğine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş ve işletme yönetiminin varsayım hakkındaki fonksiyonu açıklanmıştır. Buna göre işletme yönetimi işletmenin devamlılığı hakkında değerlendirme yapacak ve buna göre finansal tabloları düzenleyecektir. Standarttaki açıklama aşağıda olduğu gibidir.
Yönetim finansal tabloları hazırlarken, işletmenin sürekliliğini devam ettirebilme gücünü değerlendirir. Yönetimin işletmeyi tasfiye etme veya işletmenin ticari faaliyetine son verme niyeti bulunmadığı ya da bunları yapmak dışında gerçekçi bir alternatifi olduğu sürece işletme, finansal tablolarını işletmenin sürekliliği esasına göre hazırlar. Yönetimin, değerlendirme yaparken, işletmenin sürekli olarak faaliyetlerini devam ettirebilmesini ciddi şekilde şüpheli hâle getirebilecek olay veya koşullarla ilgili önemli belirsizliklerin farkına varması durumunda, bu belirsizlikler işletme tarafından açıklanır. Finansal tablolarını süreklilik esasına göre hazırlamaması durumunda işletme, bu durum ile birlikte finansal tablolarını hangi esasa göre hazırladığını ve neden işletmenin sürekliliği esasının geçerli olmadığını açıklar.
Yönetim, işletmenin sürekliliği varsayımının geçerli olup olmadığını değerlendirirken, bununla sınırlı olmamakla birlikte, raporlama döneminin sona erdiği tarihten itibaren en az on iki aylık dönemi kapsayacak şekilde gelecek hakkında elde edilebilen bütün bilgileri dikkate alır. Dikkate alınacak hususların kapsamı, her durumun şartlarına bağlıdır. Kârlı faaliyetler yürüttüğü ve finansal kaynaklara kolay ulaştığı bir geçmişinin olması durumunda işletme, ayrıntılı analizler yapmadan süreklilik esasının geçerli olduğu sonucuna ulaşabilir.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) mevzuatında yapılan tanımda ise hiçbir işletmenin tasfiye niyetiyle kurulmadığı ifade edilerek işletmelerin varlıklarını işletmenin sürekliliğini varsayarak değerledikleri ifade edilmektedir. Süreklilik kavramı, işletmelerin kâr elde etme amaçlarını gerçekleştirmelerine, uzun vadeli faaliyetlere, araştırmalara, yatırımlara girişmelerine ve yükümlülük altına girebilmelerine olanak sağlar. Bu varsayım sayesindedir ki üçüncü kişiler söz konusu işletme ile ileriye dönük ilişkiler kurar.
İşletmenin sürekliliği kavramı finansal muhasebe dünyasının temel köşe taşlarından biridir. Temelde işletmenin sürekliliği, bilançonun firma değerini, işletmenin görünür geleceğin ötesinde aktif kalacağını varsayarak göstermesidir. Süreklilik kavramı, muhasebe kişisinin amaçlarını ve en azından mevcut taahhütlerini yerine getirmeye yetecek kadar uzun bir süre faaliyette bulunacağını varsayar. Bir görüşe göre taahhütler değişik zaman aralıklarında olduğundan, tüm mevcut taahhütleri gelecekte tamamlamak için geçen süre içeresinde yeni taahhütlerde bulunulacaktır. Bu da işletmenin yaşamını sınırlamasına mâni olacaktır.
3. İşletmenin Sürekliliği Kapsamında
Yer Alan İşletmelerdeki Finansal Başarısızlık Göstergeleri
a) Net borç veya kısa vadeli net borç pozisyonu
b) Vadeli borçların ödenmesi
c) Alacaklılar ve diğer borç verenlerin sağladığı finansal desteğin çekileceğine dair belirtiler
d) Cari veya proforma finansal tablolarda gösterilen faaliyetle ilgili nakit çıkışları
e) Önemli finansal oranlardaki olumsuzluk
f) Önemli tutarlardaki faaliyet zararı ya da nakit girişi sağlayan varlıkların değerinde önemli derecedeki düşüş
g) Kâr paylarının ödenme durumu
h) Borç verenlere zamanında ödeme yapılamaması ve kredi anlaşmalarının şartlarına uyulamaması
i) Satıcılarla yapılan işlemlerde, vadeli satıştan peşin ödemeli satışa geçilmesi
j) Önemli yeni ürünlerin geliştirilmesi veya önemli faaliyet alanlarında gerekli yatırımların yapılabilmesi için gerekli finansmanın temin edilememesi.
Kaynakça
1) http://www.elitdenetim.com/dosyalar/813.pdf
2) TÜREDİ H., TEPEGÖZ, Ş.M., İşletmenin Sürekliliği Varsayımı Ve Denetçinin Sorumluluğu, Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (ERZSOSDE) VIII-II: 43-52 [2015]
3) https://www.kgk.gov.tr/Portalv2Uploads/files/Duyurular/v2/TDS/BDS_570_KG.pdf
Doç. Dr. A. Engin Ergüden
-
İş yaşamına 1995 yılında Güreli YMM A.Ş.’de denetçi yardımcısı olarak başlayan Ergüden, 1998 yılında Denet YMM A.Ş.’nin denetim bölümünde kıdemli denetçi olarak çalıştı. 2000-2006 yılları arasında Zorlu Holding A.Ş. İç Denetim Departmanı’nda İç Denetim Müdür Yardımcısı ve İç Denetim Müdürü, 2006-2009 yılları arasında da Unitim Holding A.Ş.’de İç Denetim Müdürü olarak görev yaptı. Hâlen 2009 yılının Ekim ayında kurduğu Erler SMMM Denetim Hizmetleri Limited Şirketi’nde yönetici ortak olarak denetim danışmanlığı ve denetim hizmetleri veriyor.
Dr. Engin Ergüden, SMMM ve CRMA ruhsatına sahip olup Türkiye İç Denetim Enstitüsü Akademik İlişkiler Komitesi üyesi, The Institute of Internal Auditors, Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği ve Muhasebeciler Mali Müşavirler Birliği Derneği üyesi.
Çeşitli üniversitelerde lisans ve yüksek lisans programlarında dersler veren Ergüden,
TÜRMOB-Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nde Türk Ticaret Kanunu ve Bağımsız Denetim Standartları ve Uygulamaları ile Kamu Gözetimi Kurumu, meslek mensubu yetkilendirme eğitimleri kapsamında bağımsız denetim standartları ve şirketlere yönelik profesyonel eğitimler de veriyor.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.