Türkiye İstatistik Kurumu, 15 Kasım tarihinde ‘Ücretli Çalışan İstatistikleri’ni yayımlandı. Buna göre, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2024 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2,7 arttı ve 15,9 kişi oldu. Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2024 Eylül ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe %0,7 azaldı; inşaat sektöründe %6,3 ve ticaret-hizmet sektöründe %4,0 arttı. Peki çalışan personelin kazanç beklentisi nasıl şekillenir?
4857 Sayılı İş Kanunu’nda işvereninin çalışanın ücretine zam yapması yasal zorunluluk değildir ancak toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesi ile bu konuda düzenleme getirmek mümkündür. Toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinde ücret zammı yapılmasının işverenin iradesinde olduğu hâllerde, ücret zammı yapılmaması yasaya da aykırı olmayacak ve işçi ücret zammı ile ilgili talepte bulunamayacak, ayrıca iş akdini feshetmesi mümkün olmayacaktır. Aslında burada yönetim kurulu kararından ziyade bireysel sözleşmedeki zam koşulunun olup olmaması önem arz etmektedir. Bunun sınırını da her şekilde eşitlik ilkesi belirleyecektir. Ancak çalışan motivasyonu ve çalışanların çalıştıkları kuruma bağlılığı açısından değerlendirildiğinde ücret zammı konusunun iş yeri uygulamaları açısından önemli bir yeri olduğunu göz ardı etmemek gerekecektir. Dolayısıyla, işveren eğer işçi ile yaptığı bireysel sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile zam yapma taahhüdünde bulunmadı ise işçisinin ücretine zam yapmak zorunda değildir. Hatta zam yapmama kararı aldı ise bu durum çalışana iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı kazandırmamaktadır.
Diğer taraftan zam kararı alınmışsa bu durumda işveren zam miktarını belirli kriterlere göre belirlemek zorundadır. İş sözleşmesinde yapılacak zam oranının ve süresinin belirlenmemesi hâlinde işveren zam yapmaya zorlanamayacaktır. Bu durumda zam yapılıp yapılmayacağı veya yapılacaksa zammın oranı, işçinin performansı, pozisyonu, terfi durumu, enflasyon oranı, sektördeki ve iş yerindeki ücretlerin genel durumu göz önünde bulundurularak işveren tarafından belirlenecektir. İşçilerin zam beklentileri karşılanmazsa istifa eden işçinin tazminat hakkı olmayacaktır. İşverenlerin emsal işçilere eşit davranması gerektiği de bilinmesi gereken bir diğer konudur.
Prof. Dr. Ali Hepşen
27.11.2024
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü’nden 2002 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde başladığı Finans Yüksek Lisans Programı’nı 2004 yılında tamamlayarak finans uzmanı unvanını aldı. 2010 yılında doktor, 2012’de doçentlik, 2018’de profesörlük unvanına hak kazandı. 2002 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Finans Anabilim Dalı’nda başladığı meslek yaşamını hâlen aynı kürsüde sürdüren Prof. Dr. Ali Hepşen’in eğitim ve uzmanlık alanları; şirketlerin kurumsal yapıları ve yönetimi, şirketlerde mali tablolar analizi, işletmelerde finansal yönetim, şirket değerlemesi, risk yönetimi ve gayrimenkul finansmanıdır.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.