AB fonları KOBİ ve işletmelere ne kazandırıyor?
AB fonları, KOBİ ve işletmelere olduğu kadar ülkemize de kazançlar sağlıyor. KOBİ ve işletmelere kazançlarını şöyle özetleyebiliriz:
Hizmetlerde kalitenin artırılması
İşletmeler arası işbirliği ile ürün ve hizmet kalitesi artırılabilir, yenilikçi transferlerle ürün çeşitliliği zenginleştirilebilir.
AB fonlarından faydalanma
AB her yıl birbirinden bağımsız 500’e yakın fon programı sağlamakta. Türkiye, bu fonlardan 300 kadarından aktif olarak faydalanabiliyor. İşletmeler AB’de bulacakları işletmelerle ortak projeler geliştirebilir veya işletmelerin önceki yıllarda sundukları ve uyguladıkları projeleri kendi işletmeleri için uygulayabilir. Bunun da ötesinde AB fonlarında ortaklık olmazsa olmaz koşuldur. Sunacağınız her projede kendinize ortak bulmak zorundasınız. İşletme ortakların bulunmasında en büyük imkânı sağlıyor. Ülkemizde çok sayıda kurum, projelerine doğru ortağı bulamamaktan yakınıyor. İşletmeler kendi veya ülke sınırları içinde projelere ortak bulmak için de katkı sağlıyor.
Eleman eğitimi ve tecrübelerin transferi
“Hayat boyu eğitim” AB’nin vazgeçilmez politikalarından biri ve bu konuda ciddi mali destekler sağlıyor. Mesela 2007-2013 yıllarını kapsayan Life Long Learning (Hayat Boyu Öğrenme) fonunun toplam bütçesi 8,5 milyar avro. Eşleşmelerde çalışanlarınızın eğitimi önemli bir yer alıyor. Çalışanlarınızın AB şehirlerinde staj ve kısa vadeli eğitimler almalarını sağlıyor.
Türkiye’nin tanıtımı
Avrupa Birliği kardeş şehircilik ve/veya ortak işletmeler ile Avrupa Birliği içinde Türkiye’nin daha iyi anlaşılması ve ülkemiz hakkında Türk tarihi ve kültürünü de içerecek şekilde, daha iyi bilgi edinilmesi sağlanabilir. Böylece gelecekteki genişlemenin getireceği zorluk ve fırsatlar hakkında bilinçlenmenin artırılmasına imkân tanırız.
Avrupa’da son 20 yılda gelişen ve son yıllarda artan kardeş işletme, kardeş belediye gibi modellerle Türkiye ortaklık çalışmaları yaparsa, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesine engel olan birçok sorunu çözmüş oluruz.
Temasların güçlendirilmesi
Avrupa Birliği üye ülkeleri ile Türkiye’deki sivil toplumlar ve yerel yönetimler arasında iki taraflı deneyim paylaşımı ve temasların güçlendirilmesi, fonlarla teşvik ediliyor. Bu çerçevede işletmeler de üye oldukları STK’larla AB çalışmaları yapabilir.
Diyalog, tolerans ve birbirimizi anlama
İşletme ortaklıkları değişik ülkelerden ve şehirlerden çok sayıda insanın tanışma ve birbirini dinlemeleri fırsatlarını sağlıyor. İşletmeler eşleşmelerle farklı kültürlerden, farklı insanların tanışması ve karşılıklı diyalog kurması ve yanlış anlaşılmalardan kaynaklanan sorunların giderilmesine katkı sağlıyor.
Gençlik aktiviteleri
Eşleşme faaliyetlerinin önemli parçalarından biri de gençlik aktiviteleri. Eğitim, kamp, proje grubu oluşturma, müzik ve sanat çalışmalarından oluşan gençlik aktiviteleri, diyalog, karşılıklı anlama, bilgi transferi gibi değerlerin oturmasına da katkı sağlıyor.
İş toplantıları
Eşleşme aktiviteleri ile karşılıklı yapılan ziyaretlerde meclis üyesi, oda başkanı, STK temsilcileri gibi sıfatlarla şehre gelen çok sayıda misafir, iş bağlantıları yaparak ekonomik gelişmenin kalkınmasına katkı sağlıyor.
Eğitim
Eşleşmeler sayesinde şehirde bulunan işletme temsilcileri kardeş şehir sınırları içinde bulunan işletmelerle işbirliği yaparak eğitimin daha ileri gitmesine katkı sağlıyor. Oluşturulan proje ekipleri ile öğretmenler ve öğrenciler, kardeş şehir işletmelerini ziyaret ediyor, yenikleri görme ve transfer etme fırsatı yakalıyor.
Global farkındalık
AB şehirleri/işletmeleri ile iş birliği yapmak, işletme yöneticilerinin sınırları dışına çıkarak ilini, ilçesini veya beldesini uluslararası arenaya taşıyarak bir farkındalık ve farklılık meydana getiriyor. Global köy haline dönüşen dünyamızda şehirler ve ülkeler her zamankinden daha da yakın hale geldi. Çağın bize sunduğu teknolojik imkânlar sınırlarımızı genişletmeyi ve daha farklı noktalara giderek paylaşımcılığı ve işbirliğimi ve bilgi transferini gerçekleştirerek hizmet kalitesinin artmasını zorluyor.
“Peki ne yapmalıyız?” diye bir soru sorabilirsiniz. Yapılacak işlerden bazıları şunlar: Proje ofisinin kurulması, çalışmalarınızın projelendirilmesi, Bölgenizdeki Sivil Toplum Kuruluşlarının hareketlendirilmesi, proje ortaklıklarının kurulması, ziyaretlerin yapılması, iş planlarının hazırlanması.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. 2006 yılında aynı üniversiteden Kamu Yönetimi-Yönetim Bilimleri alanında yüksek lisans derecesini aldı.
Çalışma hayatına 2002 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesinde İl Planlama Uzman Yardımcısı olarak başlayan Gürsoy, 2005’te İl Planlama Uzmanlığı’na atandı. 2008 yılından bu yana İzmir Kalkınma Ajansı’nda çalışan Sena Gürsoy, ajansın farklı birimlerinde uzman ve birim başkanı olarak görev yaptı, Genel Sekreterlik görevini vekâleten yürüttü. İyi derecede İngilizce bilen Gürsoy, evli ve bir çocuk babası.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.