2019 yılının sonunda Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Corona virüs (Covid-19) salgını, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 11 Mart 2020 tarihinde “pandemi” olarak ilan edildi; virüs Temmuz ayının ilk haftası itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 12 milyon insanı enfekte etti ve 500 binden fazla insanın ölümüne yol açtı.
Mart ayının başında ilk vakanın görüldüğü ülkemizde, Temmuz ayı başı itibarıyla 200 binden fazla vatandaşımızı enfekte eden ve 5 binden fazla vatandaşımızın kaybına yol açan Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan önlemler ekonomik ve sosyal hayatı yavaşlattı, toplam talebi etkiledi, tedarik ve üretim zincirlerinde kırılmalara yol açtı. Covid-19’un ekonomi üzerindeki etkilerinin, geleceğe yönelik beklentilerin ve tüketici davranışlarının değişimi ile daha uzun dönemli ve kalıcı sonuçlara yol açması muhtemeldir.
Salgın süreci aynı zamanda toplumsal alanı da derinden etkiliyor, yeni toplumsal normlar, yeni eğitim-öğretim ve iş yapma biçimleri ortaya çıkarıyor, yaşanan dijital dönüşüm sürecini hızlandırıyor. Bunun yanında, ekonomik faaliyetlerin yavaşlamasıyla yaşanan gelir kaybı ve istihdam sorunları sosyal sorunların artışına da yol açıyor. Doğaldır ki salgın sürecinin özellikle ekonomik ve sosyal açıdan daha bilimsel ve kapsamlı bir analizi, salgının etkilerinin orta ve uzun dönemde net bir şekilde istatistiklere yansımasıyla mümkün olacaktır.
Bununla birlikte, genel bir değerlendirme yapıldığında, Covid-19 salgını sürecinde alınan önlemlerin başta hizmetler sektörünün alt dalları (turizm, konaklama, ulaşım, yeme-içme, eğlence vb.) olmak üzere, küresel tedarik zincirlerindeki kırılmalara bağlı olarak sanayi sektörünü doğrudan etkilediğini söylemek mümkündür.
Esnaf açısından bakıldığında salgından en çok etkilenenler, faaliyetini geçici olarak durdurmak zorunda kalanlar ve kısıtlamaya gidilen faaliyet alanları oldu. Bunlar düğün salonları, eğlence mekânları, restoranlar, lokantalar, kahvehane, kafeterya, çay bahçesi, internet kafe, oyun salonları, kapalı çocuk oyun alanları, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, SPA ve spor merkezleri, kuaför, berber, güzellik merkezleri, bayi, bakkal ve büfeler, taksi-minibüs gibi ulaşım hizmetleri, pazar yerleridir.
Salgın sürecinden en çok etkilen sektörler, faaliyetlerini geçici olarak durdurmak durumunda kalan, sokağa çıkma yasaklarından etkilenen, daha ziyade emek yoğun olan hizmetler sektörünün alt dallarıdır. Sanayi kesiminde ise salgından görece daha fazla etkilenen işletmeler ağırlıklı olarak küçük ve orta boy olup, özellikle öncelikli olarak iç pazara hizmet veren sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerdir. Yurt dışı siparişler çok önceden alındığı için dış pazara çalışan işletmelerin bir süre daha durumu idare edebildiğini söylemek mümkün.
Esnaf kesimi açısından bakıldığında ise salgından en çok etkilenen işletmelerin özellikleri;
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. 2006 yılında aynı üniversiteden Kamu Yönetimi-Yönetim Bilimleri alanında yüksek lisans derecesini aldı.
Çalışma hayatına 2002 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesinde İl Planlama Uzman Yardımcısı olarak başlayan Gürsoy, 2005’te İl Planlama Uzmanlığı’na atandı. 2008 yılından bu yana İzmir Kalkınma Ajansı’nda çalışan Sena Gürsoy, ajansın farklı birimlerinde uzman ve birim başkanı olarak görev yaptı, Genel Sekreterlik görevini vekâleten yürüttü. İyi derecede İngilizce bilen Gürsoy, evli ve bir çocuk babası.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.