Günümüzde pek çok alanda sıklıkla kullanılan dijital dönüşüm kavramı; “hızla gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinin sunduğu imkânlar ve değişen toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda organizasyonların daha etkin ve verimli hizmet vermek, faydalanıcı memnuniyeti sağlamak üzere insan, iş süreçleri ve teknoloji unsurlarında gerçekleştirdiği bütüncül dönüşüm” olarak tanımlanmaktadır.
Dijital dönüşüm kavramını birkaç teknolojiyle tanımlamak gerekirse; genişbant internet, bulut bilişim, dijital medya, büyük veri, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti ve 3B yazıcıların çığır açan etkilerinden bahsedilebilir. Tarihsel akışa baktığımızda dijital teknolojiler ile ilk olarak analog kayıtlar dijital ortamda işlenir hâle getirilmiş (otomasyon) ve süreçler dijital ortama aktarılmıştır (e-hizmet). Gelinen noktada ise tüm kurumsal varlıklar ve paydaş ilişkileri dijital ortamda yeniden tanımlanmaktadır (dijital dönüşüm).
Dijital dönüşüm, ekonomide ve toplumsal hayatta köklü değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Bu değişimin merkezinde ise veri yer almaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmelerle artan dijitalleşme süreci, 2020 yılının başından itibaren Covid-19 pandemisinin ortaya çıkması ile kurumlar için zorunlu bir dönüşüm hâline gelmiştir. Veri, kriz dönemleri de dahil olmak üzere kamu hizmetlerinde daha fazla verimlilik, yenilikçilik ve daha doğru karar verme süreçlerinin anahtarı konumundadır.
Günümüzde kurumların, merkezi ve yerel yönetimlerin gücü ve başarısı, veriden değer üretmekle ölçülmeye başlamıştır. Bu nedenle politika oluşturma, hizmet sunma süreçlerinde kurumların veriyi işleme ve kullanma kapasitesini artırmak önemli hâle gelmiştir. Dolayısıyla vatandaşa yönelik hizmet sunan kurumlar başta olmak üzere kamu hizmeti görevini yerine getiren kurumların dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmak gerekmektedir.
Ülkelerin dijital dönüşüm sürecinde geldikleri noktayı farklı kriterlere göre ölçerek kıyaslayan çeşitli endeksler kullanılmaktadır. Örneğin; Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen ve e-devlet ile ilgili ölçümleme çalışmaları içinde en çok bilinen ve takip edilen çalışma olan E-Devlet Gelişmişlik Endeksi’ne göre ülkemiz, 2020 yılında 193 ülke arasında çevrim içi hizmet endeksinde 22. sırada, e-katılım endeksinde ise 23. sırada yer almaktadır. TÜİK Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre ise 2021 yılında ülkemizde e-devlet hizmetlerini kullanma oranı %58,9 olarak gerçekleşmiştir. E-devlet hizmetlerini kullanım amaçları arasında, kamu kurumlarına ait internet sitelerinden bilgi edinme %55,8 ile ilk sırayı almıştır.
Dijitalleşme, sadece merkezi yönetim seviyesinde değil, yerel yönetim hizmetleri bakımından da önem taşımaktadır. Bu anlamda özellikle akıllı şehir uygulamaları, kapsayıcı ve demokratik yönetişim mekanizmalarının geliştirilmesi için önemli fırsatlar sunmaktadır. Kentsel altyapı ve hizmetlere ilişkin gerçek zamanlı ve büyük veri sunan dijital teknolojiler, yerel politika ve kararların veriye dayalı olarak alınmasına imkân sağlamaktadır.
Sena Gürsoy
Kaynakça:
- Dijital dönüşüm nedir? wwww.dijitalakademi.bilgem.tubitak.gov.tr
- Kamuda Dijital Dönüşüm Mali Destek Programı rehberi, www.izka.org.tr
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldu. 2006 yılında aynı üniversiteden Kamu Yönetimi-Yönetim Bilimleri alanında yüksek lisans derecesini aldı.
Çalışma hayatına 2002 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesinde İl Planlama Uzman Yardımcısı olarak başlayan Gürsoy, 2005’te İl Planlama Uzmanlığı’na atandı. 2008 yılından bu yana İzmir Kalkınma Ajansı’nda çalışan Sena Gürsoy, ajansın farklı birimlerinde uzman ve birim başkanı olarak görev yaptı, Genel Sekreterlik görevini vekâleten yürüttü. İyi derecede İngilizce bilen Gürsoy, evli ve bir çocuk babası.
Sorunuz başarılı bir şekilde uzmanımıza gönderilmiştir. Uzmanımız en kısa zamanda sorunuza yanıt verecektir.