Serbest meslek denilince akla ilk gelen meslekler genellikle doktorluk ve avukatlık olmasına karşın hukuki anlamda serbest meslek kavramının tanımı daha geniş olarak Gelir Vergisi Kanununun 65'inci maddesinde yapılmıştır.
Buna göre serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. Bu nedenle serbest meslek sayılan faaliyetlerde kişisel çalışma, mesleki bilgi ve uzmanlık öne çıkan unsurlar olup sermaye ikincil derecede öneme sahiptir. Serbest meslek faaliyetini, zaman zaman karıştırıldığı ticari faaliyetten ayıran en önemli özelliği sermaye unsurunun arka planda kalmasıdır.
Serbest meslek faaliyetinde vergiye tabi kazanç Gelir Vergisi Kanununun 67'nci maddesindeki açıklamalar dikkate alınarak belirlenir. Buna göre bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan fark serbest meslek kazancı olarak vergilendirilir.
Gelir Vergisi Kanununun 68’inci maddesinde ise serbest meslek kazancının tespitinde elde edilen hasılattan indirilebilecek giderlere yer verilmiştir. Buna göre,
- Mesleki kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi için ödenen genel giderler.
- Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin eklentilerinde bakımı ve barındırılması için yapılan giderler, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı ile belirlenmiş koşullar altında giyim giderleri.
- Seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak üzere mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri.
- Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dâhil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar.
- Kiralanan veya envantere dâhil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.
- Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller.
- Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri.
- Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar.
- Mesleki kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi için ödenen meslek, ilan ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar.
- Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye göre ödenen tazminatlar gider olarak kabul edilmektedir.
Buna karşın her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatların gider olarak indirimi ise kabul edilmemektedir.
Hizmetli ve işçilerin sigorta primleri ve emekli aidatlarının gider olarak indirilebilmesi için bu primlerin ve aidatların geri alınmamak üzere Türkiye'de bulunan sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması yanında emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliğinin olması şartı da aranmaktadır.
İş yeri olarak ikamet edilen konutların kısmen kullanılması halinde, ikametgâh için ödenen kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısı indirebilmektedir. İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar ise amortismanın yarısını gider olarak indirebilmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere serbest meslek faaliyetinde vergiye tabi kazancın tespitinde indirilebilecek giderler ayrıntılı bir şekilde kanunla belirlenmiştir. Bu kapsamda serbest meslek faaliyetinde bulunan mükelleflerin, bu düzenlemelere riayet konusunda titiz davranmaları vergiye tabi kazancın doğru olarak tespit edilmesini sağlarken olası vergi incelemelerinde sorun yaşamalarını da önleyecektir.
Tamer Aksoy